567 Görüntülenme
08:31 tarihinde HeroTurk tarafından yazıldı.
…Saat 03.00 sıralarında idi, Abdülhamit han hazretlerinin sesi sarayın karanlık duvarlarında şimşek gibi yankılandı.
- “Arabacı!”
Arabacı yatağından fırladı. Atlar, koşumlar alelacele hazırlanmaya başlandı. Derken koca sultan heybetiyle sahanlıkta göründü. Halinden çok acelesinin olduğu belli oluyordu. Daha sabahlığının bir kolunu giymemişti. Elinde yalın kılıcı vardı. Merdivenleri koşarak inerken kolunu taktı. Formaliteler bir kenara bırakılmış, bütün kâinat bir noktaya kilitlenmişti sanki. Hışımla merdivenleri üçer beşer inip uçar gibi atladı arabaya. Hırsından yerinde duramıyordu. Hiç kimse hatta nöbetçiler bile neler olup bittiğini anlayamamıştı. Sert bir sesle:
- “Sür evladım, hadi çabuk ol…”
Arabacı şaklattı kırbacı. Atlar ok gibi fırladı yerinden İstanbul sokaklarında bir koşuşturma başlamıştı. Bir sultan, bir arabacı gecenin karanlığında olacak iş değildi? Nal sesleri gecenin karanlığını yırtıyor arada bir sultanın sert emirleri geliyordu arkadan;
- “Daha hızlı yavrum, daha hızlı, şu sokağa sap, şuradan gir…”
Atlar soluk soluğa kan ter içinde koşuşuyordu. Bütün her şey dikkat kesilmiş ağaçlar, evler, kurt, kuş hal ile daha, daha hızlı diyordu. Yola çıkalıdan beri bir rüzgârda mı peydâh oldu ne? Arkadan itekliyor sanki. Arabacı hiç bir şey düşünemiyordu. Kafası allak bullak olmuştu. İçi bomboştu. Bir hoş oluyordu. Öylece yol aldılar. Nihayet Abdülhamit Han Hazretleri;
- “Şu çatal kapının önünde dur!”
Diye emir verdi. Arabanın daha durmasını beklemeden arabadan atladı kılıcının kabzasıyla kapıyı yumrukladı. Bütün İstanbul top gülleleri ile sarsılıyordu adeta. Nihayet bir erkek başı uzandı kapı aralığından, ürkek, tedirgin isteksizce sordu;
-”Kim o?”
Sultanın beklediği an gelmişti. Bir çırpıda indirdi kılıcı. Daha ne olduğunu anlayamadan bir baş gövdesinden düştü ayaklar altına. O koca Sultan derin bir oh çekti. Rahatlamış, hırçınlığı gitmişti. Yavaşça sıvazlayıp arabacının sırtını, müşfik bir sesle emir verdi.
- “Hadi yavrum saraya… Sarsmadan…”
El etek fark etmeden ağır ağır uzaklaştılar oradan. Arabacı bu sefer bir başka şaşkındı. Kaldırım taşları bile artık ahenkli bir ses çıkartmakta, yol boyu ağaçlarda selam mı veriyorlar ne? Ne garip bir yolculuktu bu? O adam kimdi? Sultan neden boynunu vurmuştu. Giderkenki o hışım, haşmet, mehtapta gezintiye çıkmış gibi şimdiki bu ahestelik ne? Çözebilmiş, anlayabilmiş değildi. Saraya girmişlerdi. Sultan odasına çekildikten sonra birkaç meraklı, arabacıya yaklaştı sessizce. Arabacı bilmiyorum diyebildi.
Gerçektende olan biteni bilebilmiş değildi. Yatağındaydı ama uyuyamıyordu. Bir iş vardı bu işte. Adil, adaletli dini bütün bir hükümdardı. Yargılamadan bir insana ceza verdiği görülmemişti. Herkesi okşar, hoş tutardı. Af ve müsamahayı çok severdi. Yeter ki dine ve devlete karşı suç işlenmesin.
Sultanı hiç böyle görmemişti. Düşünüyordu; neden kendisi gitti? Neden gecenin o saatinde gitti. Giderkenki o acelecilik neydi? Merak içini kemiriyordu. Hele o yoldaki haller. Allah Allah… Çok tuhaf şeyler olmuştu. Olup biteni gidip öğrenmeliydi. Kalktı belli etmeden giyindi, hırsız gibi sessizdi. Bir at seçti kendisine. Yavaşça çıktı saraydan. Kıvrılınca köşeyi mahmuzladı atı. Bir solukta vardı aynı eve. Kapı tokmağının sesi bir kez daha yankılandı. Zayıf, cılız, ürkek bir kadın sesi, titreyerek sordu:
- “Kim o?”
- “Teyze aç hele bir olaya şahit oldum. Beni mazur gör, uyku tutmadı. Meraktan kurtar, nedir bütün bunlar?”
Kadın heyecanla, hayretle kapıyı çabucak açtı. Gözleri karanlıkta ışıl ışıldı.
- “Yavrum evladım kimdi o? Madem gördüm diyorsun, ne olur söyle.”
- “Kim olduğunu sorma! Kellemden korkarım söylenmeyecek bir zattır. Merakımı giderirsen ne ala, yoksa sen beni görmedin ben seni.”
Kadın üzülmüştü. O büyük zatı öğrenememişti. Mahzundu boynu büküktü. Hıçkırıklar içinde boğuluyordu, güçlükle konuştu;
- “Peki madem öyle o sır seninle kalsın.”
Kapıyı ardına kadar açmıştı, kafası kopuk adamı içeri sürükleyip üzerine bir örtü atıvermişlerdi. Güçlükle konuştu,
- “Bu benim oğlumdu, içkili gelmişti, bana tecavüz etmek üzereydi, Yarabbi beni kurtar diye çok yalvardım. Sonunu sen biliyorsun.”
Arabacı donup kalmıştı. Aman Allah’ım böyle bir şey olabilir miydi? Kadının içeri kaçışını dahi fark edemedi. Söylenenler beynini tırmalıyordu, kulakları uğulduyordu. Dizlerinin bağı çözülmüştü. Olduğu yere yığıla kaldı. Neden sonra kendine geldi. Biraz sakinleşmişti.
Onca yolu nasıl gelmişti, bilemedi. Düşünüyordu. Her gün hizmetinde bulunduğu bu zatı neden şimdiye kadar tanıyamadığına yanıyordu. O kadın nasıl bir kadındı ki duası kabul edilmişti? Koca sultan nasıl sultanmış ki: O’na git o kadını kurtar demişlerdi. Kim demişti? Nasıl demişlerdi? Hafsalası almıyordu. Nasıl oluyordu bütün bunlar? Görünüşte bir kafa kopmuştu. Ama o, çözmüştü her şeyi. Bu sırrı kimselere açmaya cesaret edemezdi. Belki son günlerinde ifşa edebilir miydi, kim bilir? Aklı karmakarışıktı.
Demek her şey böyle idi. Görünenin altında anlaşılamayan bambaşka bir dünya, manevi bir dünya, manevi bir hayat vardı. O artık ehlince malum o hayatı, o hazzı istiyordu. Nasıl da farkına varamamıştı. Ne büyük bir gafletti. Deryanın yanında bulunup, damladan istifade edememek ne acı diye düşündü. Dünyanın geçici, aldatıcı zevkleri ile uğraşmamalı, perdenin altını görmeli diyordu.
Artık içi içine sığmıyordu, coşmuştu. Dağa taşa haykırıyordu:
- Asıl hayat bu, bu hayatı tanımak, yaşamak lazım. O hazzı tatmalı, içeri girmeli, O’nunla olmalı;
Kapıyı arala ya Rab! Beni de içeri al ya Rab! O hazzı tattır Ya Rab! Nasib et!.. Nasib et!..
Kaynak:Ulu Hakan 2.Abdülhamid nfk
Daha fazlası »
20:45 tarihinde HeroTurk tarafından yazıldı.
Dünyada tüm savaşlar, darbeler ve sokak olaylarının ardında ENERJİ vardır."
Herkesin bildiği klasik bir laf bu.
Önemli olan bunu açmak.
Bugüne kadar açamadığımız için çok şey kaybettik.
Bu ülkede bizim muhalefet enerji savaşını bilmez, hiç konuşmaz.
Günlük iç siyasete kafasını gömer. Her yıl 60 milyar dolarlık enerji açığımız için tek projesi yoktur.
Şekillerle, değer yargılarıyla, etnik yapıyla uğraşır.
Dışarıya kördür.
Onun için Milli meselelerde gözünü dışarıdan saldırana dikmez.
İçeride iktidara saldırır, sokak olaylarında en önde yer alır.
Dışarının ekmeğine yağ sürer.
Yıl 1927... İspanya'da Başbakan Primo De Rivera dönemi.
Halkın tamamı "Rivera için ölürüz" diyor. Sömürge ülkelerden mallar geliyor, satılıyor, ülkeye oluk oluk ALTIN akıyor.
Refah düzeyi patlamış gidiyor.
Ancak Primo De Rivera'nın büyük bir sıkıntısı var. İspanya'da artık en büyük tüketim mallarından biri petrol.
Gelirlerin büyük kısmı enerjiye gidiyor.
Çünkü İspanya'nın bir gram petrolü yok.
Ülkeye petrol getirenler Amerikan ve İngiliz şirketleri.
Rivera bu şirketlerle masaya oturuyor. "Size para yerine mal verelim" diyor.
Petrol şirketleri kabul etmiyor.
Rivera ani bir kararla petrol şirketlerini devletleştiriyor.
Washington ve Londra ayağa kalkıyor.
Tüm istihbaratçılarını İspanya'ya gönderiyorlar. Ülkede ayaklanmalar başlıyor.
Rivera sonunda pes ediyor.
Petrol şirketleri ile masaya oturuyor.
İstedikleri tazminatları taksitle ödemek istiyor. Kabul etmiyorlar. İspanya'ya ambargo başlıyor.
Bu arada bir sürü olaylar yaşanıyor.
Ülke petrolsüz kalıyor. Tüm araçlar kontak kapatıyor. Ülke karanlığa gömülüyor.
Her yerde devlet adamları suikasta kurban gidiyor.
Halkı sokaklara döküyor petrol şirketleri ve darbe yapıyor.
Bir zamanlar ülkenin tamamının deli gibi sevdiği adam Fransa'ya kaçarak canını zor kurtarıyor.
Ve o ülkede felç olup ölüyor.
Bu arada aralarında Fas'ın da olduğu sömürgeler İspanya'nın elinden çıkıyor.
İşte böyledir petrol ve şirket savaşları.
Adamı indirip felç ederler.
Kimse bu ülkede 1.5 yıl öncesine bakmıyor.
Başbakan Erdoğan ABD'ye giderken havaalanında ki basın toplantısında İngiliz Reuters Ajansı muhabiri sormuştu; "K.Irak ile petrol anlaşmaları yaptınız mı?" diye.
Başbakan da "Evet yaptık ama diklenenler var. ABD'de de masada bunu da konuşacağız" demişti.
Herkes es geçti bu diklenenleri.
17 Aralık sabahı saat 05:00'te Kuzey Irak'tan boru hattı ile ilk petrol geldi.
Ve aynı gün sabaha karşı devlete operasyonlar başladı bu ülkede.
"Devrik Başbakan" diye fezlekeler bile hazırdı o gün.
Enerji bakanımız çıkıp alel acele "Petrol sevkiyatı başlamadı daha, sadece boru hattını deniyoruz. Prova bu" diye boşuna söylemedi.
Bizim muhalefet bu fotoğraflara bakmaz.
Görmez, işitmez.
Bir dostum fısıldadı dün;
"İran'dan gelen petrol bu ülkede olay oldu.
Halk bankası büyük yara aldı, itibarsızlaştırıldı.
O petrol ise TÜPRAŞ'a gitti.
TÜPRAŞ'ın esamesi okunmadı 17 Aralık'ta.
Peki TÜPRAŞ kimin? Ananas yiyenlerin!!!"
Evet dedik ya fotoğraflara da bakmıyoruz artık.
Enerji Bakanı'nın "Bu ülkede petrol bulursak asla açıklamam" sözlerini asla sorgulamayız.
Çünkü İran'da petrolü bulan ilk ŞAH'ın ölene kadar bunu neden sakladığını bilen yoktur bizde.
Bizim siyasiler PET'i bilmez.
Dağıtılan ROL'e kaptırır kendini maalesef...
Belediye seçimlerini genel seçim zannedip, meydana çıkarlar "Mazotu 1 lira yapacağız" derler.
Hadi oradan!!!
Daha fazlası »
09:56 tarihinde HeroTurk tarafından yazıldı.



Bizim Kral Olduğumuz Yerde Kimse DEVLET Kuramaz , Bizim DEVLET Olduğumuz Yerde Kimse Kral Olamaz.....!!!
Hiç kimse bizi hiçe sayamaz..! Tarih bizi çok gördü,nice Orduları dize getirdik..! Bizi bir lokmalık zannedenler çok oldu, ama biz hepsinin boğazına durduk içlerinde Devlet kurduk..!! Çünku biz OSMANLIYIZ,


Daha fazlası »
09:52 tarihinde HeroTurk tarafından yazıldı.

 https://fbexternal-a.akamaihd.net/safe_image.php?d=AQDp3LWdOWgPcEou&w=398&h=208&url=https%3A%2F%2Ffbcdn-sphotos-g-a.akamaihd.net%2Fhphotos-ak-frc3%2Ft1%2F1901363_608169985928998_1468128390_n.jpg&cfs=1


TUKLER HAKKINDAKI Peygamberimizin Türkler hakkındaki hadisleri
ISLAM KAYNAKLARINDA TÜRKLER
Bana benden önce hiç bir Peygambere verilmeyen 5 şey verilmiştir.
( bunlardan biride) benim bütün kırmızı ve siyah kavime Peygamber olarak gönderilmemdir ( Ebi Zer-Ğıfari )

Büyük çarpışmada (Malazgirt) harbinin o kan gövdeyi götürdüğü günlerde "kırmızı çehrelilere" ( TÜRKLERE ) müjdeler olsun! Allah"a yemin ederimki insanlar çatlasada patlasada Allah onları , hem bu dünya , hemde öbür dünyada kesinlikle mükafatlandırılacaklardır

( Tubeyin kab)
Sanı yüce olan Allah şüphesiz bana (ümmetime kırmızı çehreliler sayesinde ) İranı ve Bizansı ele geçirmeyi vaad etti. Bundanda öte ; onların karılarını , çocuklarını , kölelerini , ve bütün hazinelerini bana peşkeş çekti. Zira bana kırmızı çehrelileri (TÜRKLERİ) yardımcı kılmakla beni çok güçlendirdi. (Raşid b. sa)
BIRILERI BIZIM PAYLASIMLARIMIZI SILIYOR. AMA OLSUN; BU DURUM BIZIM DAHA TEDBIRLI VE DAHA SAGLAM IS YAPMAMIZA VESILE OLUYOR. BIZ ONLARA TESEKKUR EDIYORUZ. VE HERKESE BURADAN DUYURUYORUZ. UMUYORUZKI ALLAH BIZE MEHDI AS KOMUTASINDA ITTEHADI ISLAMI GOSTERECEK. INSAALLAH. BAS KOMUTANIMIZ MUHAMMED MUSTAFA SAA. EFENDIMIZIN YANI ALI EL MURTEZA DEDEMIZIN EVLATLARINDAN MUHAMMED MEHDI AS. OLACAK. ONUN ORDULARI YILMAZ VE ASLA TARIHINDE IHANET ETMEYEN TURK MILLETI OLCAK. INSAALLAH. ISTE BU YUZDENDIRKI BIZ TURK ISLAM BIRLIGINI SAVUNUYORUZ. BASKOMUTANI ALI BEYTI NEBEVIDEN OLAN, KOMUTANLARI YINE AYNI SEYYIDELERDEN OLUSAN, ASKERLERI DE KAHRAMAN VE ISLAMIN BIN YILLIK HIZMETKARI OLAN TURK MILLETI OLACAK. YANI BU MILLETIN ONCULUGUNDE BIR TURK ISLAM BIRLIGI KURULACAK. INSAALLAH. BUNA BU DUNYADA BASKA HIC BIR MILLETIN NE GUCU, NE BIRIKIMI, NE TARIHI, NE TECRUBESI VE NEDE CESARETI YETER. BIZ DUYURALIM SIZ DE DUYUN VE DUSUNUN. HATIRLAYINKI KERBELADA KATLEDILEN EHLIBEYTIN CANLARINA HORASANDA TURK MILLETI KUCAK ACTI VE BAGRINA BASTI. ALI MUHAMMED O BAGIRDA TEKRARDAN YESERDI VE NURUNU YERYUZUNE YAYDI. ISTE BU YUZDENDIRKI INSAALLAH KIYAMETE KADAR DIN TURKLERDE KALACAKTIR.. BIZ BUNU BOYLE DUYDUK. BOYLE BILDIK. BOYLEDE OLACAK INSAALLAH. ALLAH CC DININI YERYUZUNE ISLAMIN EN KESKIN KILICI OLAN DOGUSTAN ASKER TURK MILLETININ ELI ILE HAKIM KILACAK INSAALLAH. BEKLEYIN HEPBERABER GORECEGIZ INSAALLAH.

KERBELA OLAYLARINDA ZULME UGRAYAN EHLIBEYT-I RASULULLAH TURKLERIN ARASINA (HORASAN`A, BUHARA`YA, SEMERKAD`A) GELMIS ALLAH EFENDIMIZIN PAK NESLINI TUKLER ILE KARISTIRMISTIR,. TURKIYEMIZ EHLIBEYT YATAGIDIR.

ISTE BU EHLIBEYT YINE ANADOLUYA KAFKASLAR UZERINDEN GIRMISTIR.

ALLAH BU MILLETE BIRDE MEHDI AS EMRINDE DUNYANIN HAKIMIYETINI VERECEKTIR INSAALLAH.

http://peygamberhayati.blogcu.com/peygamberimizin-turkler-hakkindaki-hadisleri/3509461

Hayır! doğuların ve batıların Rabbine yenim ederimki her halde biz onların (yani arapların) yerine kendilerinden daha hayırlılarını getirmeye elbette bizim gücümüz yeter ve kimsede önümüze geçemez (Kuranı Kerim el-Mearic 40,41)

Ey inananlar! Aranızda dininden kim dönerse bilsinki, Allah, kendisinin ( çok ) sevdiği ve onlarında Onu sevdiği, ( üstelik ) inananlara karşı alçak gönüllü , inkarcılara karşı güçlü , Allah yolunda cihad eden, yerenin yermesinden korkmayan bir millet getirir. Bu Allahın dilediğine verdiği bir nimettir. Allah herşeyi kaplar ve bilir. (Kuranı Kerim el-Maide 54 )

"İşte sizler Allah yolunda ( mallarınızı ) sarfetmeye çağırılan kimselersiniz. Kiminiz cimrilik yapıyor ama, ( O ) cimrilik yapan bilsinki , ancak kendine karşı cimrilik etmiş olur. Allah zengindir, siz ise fakirsiniz. Eğer ondan yüz çevirirseniz, sizi ortadan kaldırır ve sizin yerinize , sizden olmayan ve sonrada sizlere benzemeyecek olan baaşka bir milleti getirir." ( Kuran-ı Kerim Muhammed s. 38 )

And olsun! biz zikr ( yani tevrattan ) sonra zeburda da ;" Arza salih kullarım varis olacaklardır!" diye yazmıştık ( Kuran-ı Kerim el-Enbiya 105 )

" Onlar ki ; Eğer kendilerine yer yüzünde bir iktirad , mevki verirsek namazlarını dosdoğru kılarlar , zekat verirler , iyiliği emreder, kötülükten vaz geçirmeye çalışırlar. Bütün işlerin sonucu Allaha aittir" (Kuran-ı Kerim el-Hac 41 )

TÜRKLER HAKKINDAKİ HADİSLER

Bana benden önce hiç bir Peygambere verilmeyen 5 şey verilmiştir. ( bunlardan biride) benim bütün kırmızı ve siyah kavime Peygamber olarak gönderilmemdir ( Ebi Zer-Ğıfari )

Büyük çarpışmada (Malazgirt) harbinin o kan gövdeyi götürdüğü günlerde "kırmızı çehrelilere" ( TÜRKLERE ) müjdeler olsun! Allah"a yemin ederimki insanlar çatlasada patlasada Allah onları , hem bu dünya , hemde öbür dünyada kesinlikle mükafatlandırılacaklardır ( Tubeyin kab)

şanı yüce olan Allah şüphesiz bana (ümmetime kırmızı çehreliler sayesinde ) İranı ve Bizansı ele geçirmeyi vaad etti. Bundanda öte ; onların karılarını , çocuklarını , kölelerini , ve bütün hazinelerini bana peşkeş çekti. Zira bana kırmızı çehrelileri (TÜRKLERİ) yardımcı kılmakla beni çok güçlendirdi. (Raşid b. sa)

Sizler deriden çizmeler giyen bir kavimle çarpışmadıkça kıyamet kopmaz. O kadarki sizler küçük gözlü kırmızı çehreli yassı burunlu yüzleri sanki örs üstünde döğülmüş ve üzeri derilerle kılıflı kalkanlar gibi sağlam (bir kavim olan) TÜRKLERLE çarpışırsınız ( Ey Ebu Hüreyre! ) insanların ( Allah katında ) en hayırlılarının , bu dine girmeden önceki devirlerde bu dinden en fazla yüz çeviren kimseler olduğunu görürsün. Oysa insanlar tıpkı ( has) madenler gibidir. cahiliye devrinde hayırlı olan kavimler İslam dinine girdikten sonrada bu dinin (en) hayırlıları olurlar. Sizden birinizin üzerine öyle bir zaman gelecekki ; bu kişi için beni görme isteği ; onun aile ferdleri ve mallarının bir misli daha o kimsenin kendine verilmesinden daha sevimli olacaktır. ( TÜRKLERDEN öyle insanlar geleceklerdirki onların Peygamberi sevme ve ona kavuşma sevgisinin önüne mal , mülk ve aile ferdleri de dahil hiç bir şey geçmeyecektir) (ebu hüreyre)

"Ey Ali ! sizler beni asfar ( rumlarla) çarpışacaksınız. Oysa sizden sonra onlarla asıl çarpışacak ( bir millet ) "İSLAMIN YÜZ AKLARI" uluları gelir. Onlar öyle kimselerdirki Allah yolunda cihad etmekten ; ne bir kınayanın kınamasından ve nede onlarn dedikodusundan aska çekinmezler" ( ibn Kesir )

Benim onlarla veya onlardan baıları ile birlikte olmam , sizlerle yada sizlerden bazıları ile birlikte olmamdan daha güvencelidir ( Nasıf, et-Tac fi Ehadis er-Rasul)

Türkler size dokunmadıkça sakın sizde TÜRKLERE dokunmayınız. Çünkü , Allah"ın ümmetine vermiş olduğu bu mülk ve saltanat nimetini ilk defa bu Kantura Oğulları onların elinden çekip alacaklardır" ( et- Taberani)

yakın bir gelecekte kantura oğulları ırak ahalisini ıraktan çıkaracaklardor. Sanki ben bunu gözlerimle görür gibiyim. Onlar kısık gözlü , yassı burunlu , değirmi yüzlü insanlardır (ebul-Kemal)

Sakın habeşiler size dokunmadıkça sizde onlara dokunmayınız (Türkler de böyledir). Hele TÜRKLER size ilişmedikçe sakın sizde TÜRKLERE ilişmeyiniz (onlara saldırmayınız) ( en-Neseş)

TÜRKLER size dokunmadıkça sizde TÜRKLERE dokunmayınız. Zira onlar çok sert ve haşin tabiatlı insanlardır (el-Cüveyni)

müslümanlar ; yüzleri örs üstünde döğülmüş ve derilerle kılıflı kalkanlar gibi (sağlam) bir kavim olan TÜRKLERLE çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Onlar yünden yapılmış elbiseler giyerler ve yünden yapılmış çarıklarla yürürler.(Sahih-u Müslim)

Allah bu ümmete mevalilerden bir ordu gönderecektir. onlar ata binmede Araplardan çok üstün silah kullanmada onlardan çok daha mahirdir. İşte Allah bu dini onlarla yeniden ihya edecektir!

çok yakın bir gelecekte Allah (C.C) ellerinizi (yurt ve yuvalarınızı) bazı yabancılar (TÜRKLER)’le dolduracaktır. Onlar aslanlar gibi cesurdurlar. Harblerde düşmandan yüzgeri edip kaçmazlar. İşte bunlar ; daha önce sizin harbettiğiniz kavimlerle harbedecekler ve sizin ganimetlerinizide onlar yiyeceklerdir. (harblerde aldığınız ganimetler bundan böyle onların eline geçecektir) ( et-Taberani)

İstanbul ; onun böbreği ele geçirilinceye kadar feth olunmayacaktır. ya böbreği neresidir diye sorulduğunda o, AMURİYE demiştir ( el-Fiten)

İstanbuldan önce ve İstabnbul ise ROMADAN önce mutlaka fethedilecektir (el- fiten)

Ülkeleri ( düşmana karşı) koruma gücü on kısma ayrıldı : Bunun dokuzu TÜRKLERE ve biri diğer milletlere verildi. Yine böyle, cimrilikte on kısma ayrıldı ; bunun dokuzu iranlılara vbiride diğer milletlere , cömertlikte on kısma ayrıldı ; dokuzu ehli Sudana biride diğer insanlara , haya da on kısma ayrıldı ; dokuzu kadınlara , biride diğer insanlara , hased ( nifak ) de on kısma ayrıldı ; dokuzu araplara biri diğer milletlere , kibirde n kısma ayrıldı ; dokuzu rumlara biri diğer milletlere verildi ( et- Taberi)

ben onların isimlerini , babalarının isimlerini , hatta (harb meydanlarında) binmiş oldukları atların renklerini dahi pekala biliyorum. onlar, o dehşetli günlerde yer yüzünün en hayırlı süvarileri (yani akıncıları) dır

siyah sancaklılar gelinceye kadar harbler kendi aranızda olacaktır. Daha sonra (hazar) Türkleri baş kaldıracak ve sizler onlarla çarpıacaksınız. bundan sonra bineklerinizin sırtındaki eyerler henüz kurumadan Mağrip halkı isyan edecektir. ( el-fiten)

Mümmetimden bir kavim hindistana gaza ederler ve oraların fethini Allah onlara nasib eder. o kadar ki hind hükümdarları boyunları demir zincirlerle bağlı (esir) olarak gelirler . İşte Allah onların günahlarını bütünüyle affedecektir ( el-fiten)

Mümmetmden iki askeri birlik vardırki Allah onları cehennem ateşinden mutlaka koruyacaktır. Bu birliklerden biri hindistana gaza eder ve diğeri ise HZ İSA( a.s) ile birlikte olur ( ve ona yardım eder) (et-tac fi ehadis er-rasul)

Allahın ordusu idi. onları Cenab-ı Hak doğu cihetine yerleştirmişti. adını bizzat kendisi TÜRK olarak koymuştu. herhangi bir kavme öfkelendiği zaman , onlardan bu TÜRK olrdusu ile intikam alırdı( el-kaşgari nin bir sözümü yoksa hadismi tam emin değilim)

Yüce Allah"ın HZ ADEM"i yarattığından bu güne kadar , şu sema gölgesinin altında katledilmek suretiyle öldürülenlerin en hayırlıları şunlardır: bunlardan birincisi Habildir. onun kardeşi Kabi melun öldürmüştür... Daha Rumların kanlı harblerinde öldürülenlerdir. bular bedir harbinde öldürülen ( mümin) ler gibidir. Daha (moğol ) Türklerinin öldürdükleridir. bunlar Uhud harbinde ölen (müslüman) lar gibidir ( el- fiten)

ben bu kan gövdeyi götüren harblere hele bir ulaşabilsem, ondan önceki (harbler) bana hiç gelir ve ondan sonra olacaklara aldırış bile etmem. Zira o kan gövdeyi götüren harb en büyük harbdir ve DECCALİN harbinden daha büyüktür. Zira deccalin ordusu bir milletten oluşur . bu harbi yapanların ordusu ise birçok milletten oluşur( konusu geçen harb malazgirt savaşıdır ve karşı tarafta 12 kralın toplam 80 sancak altında 12şer bin askeri vardır ki bu 960 bin düşman eder TÜRK ordusu ise 25bin kişidir yani aradaki fark 38.4 kattır hadis el fiten den alınmıştır)

Rumlar A"mak (antakya) ve mercidabık"a inmeden önce kıyamet kopmayacaktır. İşte bu sıralarda , onların karşısına şehirdeki bir ordu dikilir ki, bunlar yer yüzünün en hayırlılarıdır. Her iki ordu harbetmek üzere yerlerini aldıklarında Rumlar ;

"bizimle (Araplar, yani) bizim karılarımızı ve çocuklarımızı esir alanlarla aramızdan çekilinki viz onlarla çarpışalım. Müslüman (askerler) bunu kabul etmezler ve şöyle derler ;

"Sizinle (bu) kardeşlerimizin arasından Allah"a and olsunki asla çekilmeyeceğiz.

bu sırada harbde başlamış olur. Müslümanların üçte birisi (harbetmeden) mağlup olur. Allah onların hiçbir zaman tevbelerini kabul etmesin. Bu arada müslümanların üçte biride öldürülür, bunlar Allah katında en yüce şehitlerdir. Askerlerin geri kalan üçte biri Rumları yener ve fetihlerine devam ederler, ayrıca bir fitneye de düşmezler. İşte İstanbulu da bunlar (TÜRKLER) fethedecektir. (ebu hüreyere)

Allah katında en ulu şehid şüphesizki denizlerde yapılan harblerde şehit olanlardır. Sonra ise Antakya ve civar kasabalarında (Rumlara karşı) şehit olanlar, daha sonra ise Deccal"a karşı şehit olanlardır ( Abdullah b. amr b. el-Astan)

Kan gövdeyi götüren asıl o büyük harpler başladığında , Şamdan bir ordu çıkar. İşte bunlar Allahın gelmiş geçmiş en hayırlı kullarıdır ( sözü edilen ordu halifenin TÜRKlerden oluşan ordusudur.) (el fiten)

Utbe b. Nafi"den rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir ; Bir gazada AllahIN ELÇİSİ (S.A.S ) ile beraberdik. Hz. PEYGAMBERe batı tarafından ve üzerlerinde yün elbiseler bulunan bir kavim geldi. Onlar kendisine bir tepenin yanında kavuşmuşlardı. Onlar ayakta , Hz. PEYGAMBER ise oturuyordu. İçimden bir ses bana dediki ; " Şunların yanına git de onlarla PEYGAMBERİN arasında dur! Ona bir baskın yapmasınlar!" Sonra (kendi kendime) onlarla bir sır konuşur, dedim ve yanlarına vararak onlarla Hz. PEYGAMBER"in arasında durdum (ve o konuşmalardan ) dört kelime belledim, bunları elimle de sayarım, (Hz. PEYGAMBER onlara şöyle diyordu) ;

Sizler ( araplar ) Arap yarımadasına gaza edeceksiniz. Allah onu size fethedecektir. Sonra İran"a gaza edeceksiniz. Allah orasını da size fethedecektir. Sonra sizler ( Osmanlı Türkleri ) bizansla gaza edeceksiniz. Allah ırasubu sşze fethedecektir. Sonra yinesiz ( Osmanlı Türkleri ) Deccala gaza edeceksiniz. Allah onuda fethedecektir." Bunun ğzerşbe Nafş " ya Cabir! Biz Bizans ( toprakları ) fethedilmedikçe Deccalın çıkacağını zannetmiyoruz dedi"

Amir b. Avr"ın rivayet ettiğine göre ; Hz. PEYGAMBER (S.A.S) şöyle buyurmuşlardır : "Sizler (rumlarla olan) en uzak sınır boylarında (mesela) Bevla da düşmana karşı nöbet tutmadıkça kıyamet kopmayacaktır" ; Ondan sonra Hz. PEYGAMBER

- "Ey Ali! Ey Ali! Ey Ali!" diye seslendi. Hz. Ali,

- "Anam babam sana feda olsun Ey AllahIN ELÇİSİ (buyurunuz)" dedi . Bundan sonra Hz. PEYGAMBER şöyle buyurdu ;

"Sizler Rumlarla mutlaka çarpışırsınız! Ne varki sizden sonra " İslamın yüz akı" bir ordu ( OSMANLI ) gelir ve Rumlarla, asıl onlar çarpışır. Onlar öyle kimselerdirki ; Allah yolunda olmaktan ve bir kınayanın kınaması ve nede dedikodusundanhiç korkmazlar. İşte onlar tesbih ve tekbir sesleri ile İstanbulu fethederler. Ordanda daha önce hiç bir yerden alamadıkları miktarda öyle çok ganimetler elde ederler. Onlar bu ganimetleri aralarında kalkanları ölçek yaparak taksim ederler.

Kostantiniyye (İstanbul) mutlaka fetholunacaktır Onu fetheden kumandan ne ulu kumandan , onun askerleri ise ah ne iyi askerlerdir.

İstanbulu ; Allahın evliyaları ( dostları ) olan kavimlere Allah nasip edecektir. Artık Allah onlara bir daha ölüm , hastalık , bela ve musibet yüzü göstermeyecektir. ( el-Fiten )

İstanbulu fetheden zatın adı da benimki gibi Muhammed olacaktır ( el-Fiten ) ( Mehmet ismi Muhammed isminin Türkçe yazılışıdır )

Nefsim elinde olan Allah"a yemin ederinki ; yılanın sıkışıp hücresine girdiği gibi , imanda sıkışacak ve sonunda şu iki mescide ( mekke ve Medineye ) çekilecektir... Bu sırada AHHALta öfkelenir, kılıncıyla onlara darbe ve mızrağı ile onlara hucum eder. ( Abdullah b. amra ; "Ey Abdullah Allahın kılıncı ve mızrağından maksat nedir? diye soruldu o da : émümin kullarunun kılıncı ve oku olmalıdır!" dedi). Artık bundan sonra Rumların hepsi helak olur. Sonra bu (TÜRKLER) Rum ülkelerine alırlar, onların bütün kalelerini ve şehirlerini tekbir ve tehlil sesleri ile ele geçirirler. En sonunda Heraklenin şehrine (İSTANBUL) gelirler ve Halici karşılarında (bir çarşaf gibi ) yayılmış olarak bulurlar. Daha sonra orayı (istanbulu) tekbir ve tehlil getirerek gth ederler. Onlar kükreyen tekbir sesleriyle öyle hucum ederlerki, surların bir tarafı düşer, sonra bir kere daha (ufukları dolduran ) tekbir sesleri ile hucum ederler bu defa surların diğer kısmı düşer. Ne varki surların denize bakan (haliç) kısmı düşmez. Bundan sonra onlar ROMAya yürürler ve orasınıda tekbir sesleri ile elegeçirirler. İstanbuldan öyle çok ganimet alırlarki onlar o gün ganimetleri (altınları) sayarak değil, ölçek , ölçek taksim ederler" (el-Fiten)

"Allah müminlerin (ordusu)na İstanbul ve Romayı tesbih ve tekbir sesleri ile fethini nasin etmedikçe kıyamet kopmayacaktır ( Amr. b Avf)

"Mülk ve bir diğer ifadeye göre hilafet, taki kırmızı benizli , sanki yüzleri örs üstünde döğülmüş , derilerle kılıflı , sağlam kişiler olan (TÜRKLER ) bu ululukta (hilafette) onlara üstünlük sağlayıncaya kadar , mutlaka benim torunlarımın elinde olacaktır. (Bundan sonra hilafet artık TÜRKlere geçmiş olur) (el-Hamevi)

"TÜRK dilini mutlaka öğreniniz. Zira mülk ve saltanat uzun süre onların ellerinde olacaktır" ( el-Kaşgari ,Divan-ı Luğat et-Türk )

"Ümmetimin emirliğine (yani hilafete) en sonunda Kantura Oğulları (TÜRKLER) sahip olacaklardır."

TÜRKLERİN ALİMLER TARAFINDAN TASVİRİ

Çevrenin insanlarına tesiri hususunda TÜRKülkelerinden daha kuvvetli tesir eden başka bir ülke duymadık onlar, öyle şeylerdir ki , devletlerini , atlarını , hülasa orda yaşayan her şeyi TÜRKleştirir ve TÜRKE has bir şekle sokarlar ( el cahiz)

Türkler ; çokluk , cesaret , kahramanlık gibi özellikleri ile diğer milletlerden ayrılırlar. onların yüzleri geniş, burunları yassı bilekleri kalındır. Öfkeli , et yemeye çok düşkünlerdi. Yürümekten bıktıklarını sandığın zaman yeni yürümeye başlamış gibiat koşturduklarını , dağların başlarına tırmandıklarını görürsün. Onlar büyük gayret ve himmet sahibi kimselerdir. Onlardan biri köle olduğu zaman dahi, efendisinin askerlerine kumandan olmakla yetinmez belki efendisinin yerine geçmek ister. Nitekim nların bu özelliklerine işaret eden Hz. Peygamber , " TÜRKler size dokunmadıkça sizde TÜRKlere dokunmayınız!" buyurmuşlardır ( el-Kazvini )

KİTAPTAN SON SÖZ

"EY MÜSLÜMANLAR! NEREDE , NE ZAMAN VE HANGİ ŞARTLARDA OLURSANIZ OLUNUZ! BU İLAHİ MESAJA KULAK VERİNİZ. GÖREVE KOŞUNUZ VE "GARİPLER" ORDUSUNA KATILINIZ VVE HZ. PEYGAMBERİN (S.A.V.) MÜJDELEDİĞİ O "GARİPLERDEN" OLUNUZ. ZİRA YİĞİT ÖLDÜĞÜ YERDEN, ANADOLUDAN AYAĞA KALKACAK VE İSLAM BİR KERE DAHA O GÜZEL VE MUTLU GÜNLERİNE KAVUŞACAKTIR.

KAYNAK: HZ. PEYGAMBERİN HADİSLERİNDE TÜRKLER

KİTAP YAZARI: Prof. Dr. Zekeriya KİTAPÇI

BASKA BIR SAYFADA

http://www.forumdas.net/ayetler-ve-hadisler/turkler-hakkindaki-hadisi-serifler-20519/

Bu ayet-i kerimenin, başta Vani Mehmed Efendi, Elmalılı Hamdi Yazır,

Ömer Nasuhi Bilmen, Celal Yıldırım Hoca başta olmak üzere

bir çok İslam alim ve mütefessire göre

Türkler’i işaret ettiği kabul edilmektedir.

Ey iman edenler! İçinizden kim dininden dönerse,

ALLAH Müminlere karşı alçak gönüllü,

kâfirlere karşı onurlu ve zorlu,

kendisinin onları seveceği, onlarında kendisini seveceği bir kavim getirir ki;

Onlar ALLAH yolunda savaşırlar ve

hiçbir kınayanın kınamasından çekinmezler.

Bu ALLAH’ın lütfu inayetidir ki, onu kime dilerse ona verir.

ALLAH ihsanı bol olan, en çok bilendir. (Maide suresi:54)

• Kostantiyye (İstanbul) mutlaka feth olunacaktır.

Onu fetheden kumandan ne güzel kumandandır

ve o asker ne güzel askerdir.

Buhari (et-Trah-ul Kebir, cilt 1, kısım 2, sayfa: 81)

Ahmed bin Hanbel (Müsned IV/42, kahire 1313) El-Hakim

(el-Müstedrek IV/42-422, Haydarabat 1335)

• Türk dilini öğreniniz,

çünkü Türlerin çok uzun sürecek bir hâkimiyetleri vardır.

(Kaşgarlı Mahmut, Divanı Lügat-it Türk,

C.1.,s:3 –1333 İst basımı)

•Benim ümmetimi öyle bir kavim sürüp, kovalayacaktır ki;

onların yüzleri (yuvarlak ve) enli, gözleri (çekik ve) küçük,

çehreleri sanki üzeri derilerle kaplanmış kalkanlar gibidirler.

Onlar üç defa Arabistan yarımadasına kadar ilerleyeceklerdir.

İlk istilada onların önlerinden kaçanlar kurtulacaktır.

İkinci istilada hücuma uğrayanlardan bazıları helak olacak ve

bazıları da canlarını kurtaracaklardır.

Üçüncü istilada ise onların kökleri kesilecektir

(Artık istilalar son bulacaktır) işte onlar Türkler’dir.

Nefsim yed-i kudretinde olan ALLAH’a yemin ederim ki,

Türkler (çok yakın bir gelecekte) atlarını

Müslüman mescidlerinin direklerine bağlayacaklardır.

Ebu Davud (Nuseym b. Hammad, Kitabü’l Fiten, Atıf Ktp. No:602,V.121122)

• Türkler size ilişmedikçe sizde onlara ilişmeyiniz.

Çünkü milletimin mülkünü ve ALLAH’ın ona olan ihsanını

en evvel Kantura (Türk) nesli alacaktır.

İmam Taberani (Mu’cem’ül-Kebir ve Mu’cem’ül Evsat isimli eserinde)

• Habeşliler sizle uğraşmadıkça siz de onlarla uğraşmayınız.

Hele Türkler size dokunmadığı sürece

siz de Türkler’e (sakın) dokunmayınız!

Ebu Davud (Sünen-i Davud, IV.s:112)

Yukarıdaki hadis-i şerif Cüveydi tarafından şöyle nakledilmiştir:

“Türkler sizlere dokunmadıkça siz de Türkler’e dokunmayınız.

Zira onlar çok sert ve haşin tabiatlı kimselerdir.”

(El-Cüveyni; Tarih-i Cihan-güşa, 1, s:11)

Aynı hadis-i şerifi Hamavi ise ashabdan

Hz. Muaviye’den şöyle nakletmiştir:

“Sakın onların üzerine süvari birlikleri göndermeyiniz (harp etmeyiniz)

Türkler ve Habeşliler size dokunmadığı sürece

siz de onlara dokunmayınız.”

• İmam Taberani Hz. Muaviye’den şöyle nakleder:

İbn-i Zi’l Kela anlatıyor:

Bir gün Muaviye’nin yanındaydım.

Ermeniye vilayetinin valisinden posta geldi.

Muaviye valinin mektubunu okudu, hiddetlendi;

sonra kâtiplerinden birini çağırdı ve ona

valinin tahriratına şöyle yaz, dedi.

‘İdarendeki araziye Türkler’in akın ve yağma ettiklerinden

bunun üzerine arkalarından takip kuvvetlerini sevkettiğinden ve

bu takipçilerin yağma edilen şeyleri

onlardan istirdat etmiş olduklarından bahsediyorsun.

Anan sana matem tutsun, sakın bir daha öyle bir harekette bulunma,

Türkleri kışkırtma ve onlardan hiç bir şey istirdat etme.

Çünkü ben Resulullah’dan işittim.

Buyurdu ki; “Türkler yavşan otu biten yerlere

(Avrupa’ya) kadar ilerleyeceklerdir.”

• Hıfz, on kısma ayrılmıştır:

Dokuzu Türkler’de, biri diğer insanlardadır.

(Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi (Ramuz’ul-Ehadis 4140 nolu hadis)

Hıfz kelimesi bazı kitaplarda hafızlık,

kavrama kabiliyeti olarak tercüme edilmiştir.

Merhum Mehmed Vani Efendi’ye göre ise

muhafazakârlık yani dinini, milletini, vatanını,

maddi ve manevi değerlerini,

örf ve âdetlerini, namusunu koruma duygusunun

her milletten çok Türk milletindedir.

• Taberi şöyle anlatmaktadır:

Hz. Peygamber Arap kabilelerin hücumu yılında (Hendek savaşı)

Medine’nin etrafında kazılmak istenen hendeğin sınırlarını çizdi...

Biz hiçbir zaman bu sınırları aşmak istemiyorduk.

Salman hendekten çıkarak Hz. Peygamberin bulunduğu yere geldi.

Bu sırada O bir Türk çadırını kurmakla meşgul bulunuyordu.

(et-Taberi II. S:568)

• Ebu Said el-Hudri demiştir ki;

Hz. Peygamber ramazanın ilk on gününde itikâfa girmiştir.

Sonra ortasındaki on günde

tentesi üzerinde hasır bulunan bir Türk çadırında itikâfa girmiştir.

Ebu Müslim.

• Resulullah Efendimiz bir gece rüyasında

peşine önce siyah bir koyunun,

sonrada bir beyaz koyunun takıldığını görüyor.

Sabahleyin mescid-i saadete gelip namaz kıldırdıktan sonra

sırf iltifat olsun diye

bu rüyanın yorumunu Ebubekir Sıddık Hazretlerine bırakıyor.

Bu iltifata hem sevinen, hem de mahcup olan Ebubekir (r.a):

“Mademki, öyle arzu buyurdunuz, yorumunu yapayım.

Ey Allah’ın Peygamberi Peşinize ilk takılan siyah koyun Arapları,

sonra da takılan beyaz koyun beyaz bir ırkı temsil eder.

Yani önce Araplar size inanıp peşinize takılacak,

sonra da beyaz bir ırk İslam’a girip size uyacak...”

rüyadaki siyah koyun Arapları,

beyaz koyun ise Türkler’i işaret etmiştir.

Çünkü bir müddet sonra beyaz yüzlü olan Türkler İslam’a girmişlerdir.

• Ebu Sekine (ki Muharrerlerden bir kimsedir)

Resulullah (sav)ın bir sahabesinden naklen anlatıyor:

"Resulullah (sav) buyurdular ki:

"Sizi bıraktıkları müddetçe siz de Habeşileri bırakın.

Sizi terkettikleri müddetçe Türkleri terkedin."

(Ravi (r.a.): Ebu Sekine Kaynak: Ebu Davud, Melahim 8, 4302)

Türkleri kışkırtma ve onlardan hiç bir şey istirdat etme.

Çünkü ben Resulullah’dan işittim.

Buyurdu ki; “Türkler yavşan otu biten yerlere

(Avrupa’ya) kadar ilerleyeceklerdir.”

BU HADISI KIM NAKLETMIS ACABA

BIR BASKA SAYFADA

http://www.meleklermekani.com/hadis-i-serifler/50484-peygamberimizin-turkler-hakkindaki-hadisleri.html

türkler hakkında hadisler peygamberimizin türkler hakkındaki sözleri hakkındaki hadisler peygamberimiz ve ile ilgili

hayır! doğuların ve batıların Rabbine yenim ederimki her halde biz onların (yani arapların) yerine kendilerinden daha hayırlılarını getirmeye elbette bizim gücümüz yeter ve kimsede önümüze geçemez (Kuranı Kerim el-Mearic 40,41)

Ey inananlar! Aranızda dininden kim dönerse bilsinki, Allah, kendisinin ( çok ) sevdiği ve onlarında Onu sevdiği, ( üstelik ) inananlara karşı alçak gönüllü , inkarcılara karşı güçlü , Allah yolunda cihad eden, yerenin yermesinden korkmayan bir millet getirir. Bu Allahın dilediğine verdiği bir nimettir. Allah herşeyi kaplar ve bilir. (Kuranı Kerim el-Maide 54 )

"İşte sizler Allah yolunda ( mallarınızı ) sarfetmeye çağırılan kimselersiniz. Kiminiz cimrilik yapıyor ama, ( O ) cimrilik yapan bilsinki , ancak kendine karşı cimrilik etmiş olur. Allah zengindir, siz ise fakirsiniz. Eğer ondan yüz çevirirseniz, sizi ortadan kaldırır ve sizin yerinize , sizden olmayan ve sonrada sizlere benzemeyecek olan baaşka bir milleti getirir." ( Kuran-ı Kerim Muhammed s. 38 )

And olsun! biz zikr ( yani tevrattan ) sonra zeburda da ;" Arza salih kullarım varis olacaklardır!" diye yazmıştık ( Kuran-ı Kerim el-Enbiya 105 )

" Onlar ki ; Eğer kendilerine yer yüzünde bir iktirad , mevki verirsek namazlarını dosdoğru kılarlar , zekat verirler , iyiliği emreder, kötülükten vaz geçirmeye çalışırlar. Bütün işlerin sonucu Allaha aittir" (Kuran-ı Kerim el-Hac 41 )

TÜRKLER HAKKINDAKİ HADİSLER

Bana benden önce hiç bir Peygambere verilmeyen 5 şey verilmiştir. ( bunlardan biride) benim bütün kırmızı ve siyah kavime Peygamber olarak gönderilmemdir ( Ebi Zer-Ğıfari )

Büyük çarpışmada (Malazgirt) harbinin o kan gövdeyi götürdüğü günlerde "kırmızı çehrelilere" ( TÜRKLERE ) müjdeler olsun! Allah"a yemin ederimki insanlar çatlasada patlasada Allah onları , hem bu dünya , hemde öbür dünyada kesinlikle mükafatlandırılacaklardır ( Tubeyin kab)

şanı yüce olan Allah şüphesiz bana (ümmetime kırmızı çehreliler sayesinde ) İranı ve Bizansı ele geçirmeyi vaad etti. Bundanda öte ; onların karılarını , çocuklarını , kölelerini , ve bütün hazinelerini bana peşkeş çekti. Zira bana kırmızı çehrelileri (TÜRKLERİ) yardımcı kılmakla beni çok güçlendirdi. (Raşid b. sa)

Sizler deriden çizmeler giyen bir kavimle çarpışmadıkça kıyamet kopmaz. O kadarki sizler küçük gözlü kırmızı çehreli yassı burunlu yüzleri sanki örs üstünde döğülmüş ve üzeri derilerle kılıflı kalkanlar gibi sağlam (bir kavim olan) TÜRKLERLE çarpışırsınız ( Ey Ebu Hüreyre! ) insanların ( Allah katında ) en hayırlılarının , bu dine girmeden önceki devirlerde bu dinden en fazla yüz çeviren kimseler olduğunu görürsün. Oysa insanlar tıpkı ( has) madenler gibidir. cahiliye devrinde hayırlı olan kavimler İslam dinine girdikten sonrada bu dinin (en) hayırlıları olurlar. Sizden birinizin üzerine öyle bir zaman gelecekki ; bu kişi için beni görme isteği ; onun aile ferdleri ve mallarının bir misli daha o kimsenin kendine verilmesinden daha sevimli olacaktır. ( TÜRKLERDEN öyle insanlar geleceklerdirki onların Peygamberi sevme ve ona kavuşma sevgisinin önüne mal , mülk ve aile ferdleri de dahil hiç bir şey geçmeyecektir) (ebu hüreyre)

"Ey Ali ! sizler beni asfar ( rumlarla) çarpışacaksınız. Oysa sizden sonra onlarla asıl çarpışacak ( bir millet ) "İSLAMIN YÜZ AKLARI" uluları gelir. Onlar öyle kimselerdirki Allah yolunda cihad etmekten ; ne bir kınayanın kınamasından ve nede onlarn dedikodusundan aska çekinmezler" ( ibn Kesir )

Benim onlarla veya onlardan baıları ile birlikte olmam , sizlerle yada sizlerden bazıları ile birlikte olmamdan daha güvencelidir ( Nasıf, et-Tac fi Ehadis er-Rasul)

Türkler size dokunmadıkça sakın sizde TÜRKLERE dokunmayınız. Çünkü , Allah"ın ümmetine vermiş olduğu bu mülk ve saltanat nimetini ilk defa bu Kantura Oğulları onların elinden çekip alacaklardır" ( et- Taberani)

yakın bir gelecekte kantura oğulları ırak ahalisini ıraktan çıkaracaklardor. Sanki ben bunu gözlerimle görür gibiyim. Onlar kısık gözlü , yassı burunlu , değirmi yüzlü insanlardır (ebul-Kemal)

Sakın habeşiler size dokunmadıkça sizde onlara dokunmayınız (Türkler de böyledir). Hele TÜRKLER size ilişmedikçe sakın sizde TÜRKLERE ilişmeyiniz (onlara saldırmayınız) ( en-Neseş)

TÜRKLER size dokunmadıkça sizde TÜRKLERE dokunmayınız. Zira onlar çok sert ve haşin tabiatlı insanlardır (el-Cüveyni)

müslümanlar ; yüzleri örs üstünde döğülmüş ve derilerle kılıflı kalkanlar gibi (sağlam) bir kavim olan TÜRKLERLE çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Onlar yünden yapılmış elbiseler giyerler ve yünden yapılmış çarıklarla yürürler.(Sahih-u Müslim)

Allah bu ümmete mevalilerden bir ordu gönderecektir. onlar ata binmede Araplardan çok üstün silah kullanmada onlardan çok daha mahirdir. İşte Allah bu dini onlarla yeniden ihya edecektir!

çok yakın bir gelecekte Allah (C.C) ellerinizi (yurt ve yuvalarınızı) bazı yabancılar (TÜRKLER)’le dolduracaktır. Onlar aslanlar gibi cesurdurlar. Harblerde düşmandan yüzgeri edip kaçmazlar. İşte bunlar ; daha önce sizin harbettiğiniz kavimlerle harbedecekler ve sizin ganimetlerinizide onlar yiyeceklerdir. (harblerde aldığınız ganimetler bundan böyle onların eline geçecektir) ( et-Taberani)

İstanbul ; onun böbreği ele geçirilinceye kadar feth olunmayacaktır. ya böbreği neresidir diye sorulduğunda o, AMURİYE demiştir ( el-Fiten)

İstanbuldan önce ve İstabnbul ise ROMADAN önce mutlaka fethedilecektir (el- fiten)

Ülkeleri ( düşmana karşı) koruma gücü on kısma ayrıldı : Bunun dokuzu TÜRKLERE ve biri diğer milletlere verildi. Yine böyle, cimrilikte on kısma ayrıldı ; bunun dokuzu iranlılara vbiride diğer milletlere , cömertlikte on kısma ayrıldı ; dokuzu ehli Sudana biride diğer insanlara , haya da on kısma ayrıldı ; dokuzu kadınlara , biride diğer insanlara , hased ( nifak ) de on kısma ayrıldı ; dokuzu araplara biri diğer milletlere , kibirde n kısma ayrıldı ; dokuzu rumlara biri diğer milletlere verildi ( et- Taberi)

ben onların isimlerini , babalarının isimlerini , hatta (harb meydanlarında) binmiş oldukları atların renklerini dahi pekala biliyorum. onlar, o dehşetli günlerde yer yüzünün en hayırlı süvarileri (yani akıncıları) dır

siyah sancaklılar gelinceye kadar harbler kendi aranızda olacaktır. Daha sonra (hazar) Türkleri baş kaldıracak ve sizler onlarla çarpıacaksınız. bundan sonra bineklerinizin sırtındaki eyerler henüz kurumadan Mağrip halkı isyan edecektir. ( el-fiten)

Mümmetimden bir kavim hindistana gaza ederler ve oraların fethini Allah onlara nasib eder. o kadar ki hind hükümdarları boyunları demir zincirlerle bağlı (esir) olarak gelirler . İşte Allah onların günahlarını bütünüyle affedecektir ( el-fiten)

Mümmetmden iki askeri birlik vardırki Allah onları cehennem ateşinden mutlaka koruyacaktır. Bu birliklerden biri hindistana gaza eder ve diğeri ise HZ İSA( a.s) ile birlikte olur ( ve ona yardım eder) (et-tac fi ehadis er-rasul)

Allahın ordusu idi. onları Cenab-ı Hak doğu cihetine yerleştirmişti. adını bizzat kendisi TÜRK olarak koymuştu. herhangi bir kavme öfkelendiği zaman , onlardan bu TÜRK olrdusu ile intikam alırdı( el-kaşgari nin bir sözümü yoksa hadismi tam emin değilim)

Yüce Allah"ın HZ ADEM"i yarattığından bu güne kadar , şu sema gölgesinin altında katledilmek suretiyle öldürülenlerin en hayırlıları şunlardır: bunlardan birincisi Habildir. onun kardeşi Kabi melun öldürmüştür... Daha Rumların kanlı harblerinde öldürülenlerdir. bular bedir harbinde öldürülen ( mümin) ler gibidir. Daha (moğol ) Türklerinin öldürdükleridir. bunlar Uhud harbinde ölen (müslüman) lar gibidir ( el- fiten)

ben bu kan gövdeyi götüren harblere hele bir ulaşabilsem, ondan önceki (harbler) bana hiç gelir ve ondan sonra olacaklara aldırış bile etmem. Zira o kan gövdeyi götüren harb en büyük harbdir ve DECCALİN harbinden daha büyüktür. Zira deccalin ordusu bir milletten oluşur . bu harbi yapanların ordusu ise birçok milletten oluşur( konusu geçen harb malazgirt savaşıdır ve karşı tarafta 12 kralın toplam 80 sancak altında 12şer bin askeri vardır ki bu 960 bin düşman eder TÜRK ordusu ise 25bin kişidir yani aradaki fark 38.4 kattır hadis el fiten den alınmıştır)

Rumlar A"mak (antakya) ve mercidabık"a inmeden önce kıyamet kopmayacaktır. İşte bu sıralarda , onların karşısına şehirdeki bir ordu dikilir ki, bunlar yer yüzünün en hayırlılarıdır. Her iki ordu harbetmek üzere yerlerini aldıklarında Rumlar ;

"bizimle (Araplar, yani) bizim karılarımızı ve çocuklarımızı esir alanlarla aramızdan çekilinki viz onlarla çarpışalım. Müslüman (askerler) bunu kabul etmezler ve şöyle derler ;

"Sizinle (bu) kardeşlerimizin arasından Allah"a and olsunki asla çekilmeyeceğiz.

bu sırada harbde başlamış olur. Müslümanların üçte birisi (harbetmeden) mağlup olur. Allah onların hiçbir zaman tevbelerini kabul etmesin. Bu arada müslümanların üçte biride öldürülür, bunlar Allah katında en yüce şehitlerdir. Askerlerin geri kalan üçte biri Rumları yener ve fetihlerine devam ederler, ayrıca bir fitneye de düşmezler. İşte İstanbulu da bunlar (TÜRKLER) fethedecektir. (ebu hüreyere)

Allah katında en ulu şehid şüphesizki denizlerde yapılan harblerde şehit olanlardır. Sonra ise Antakya ve civar kasabalarında (Rumlara karşı) şehit olanlar, daha sonra ise Deccal"a karşı şehit olanlardır ( Abdullah b. amr b. el-Astan)

Kan gövdeyi götüren asıl o büyük harpler başladığında , Şamdan bir ordu çıkar. İşte bunlar Allahın gelmiş geçmiş en hayırlı kullarıdır ( sözü edilen ordu halifenin TÜRKlerden oluşan ordusudur.) (el fiten)

Utbe b. Nafi"den rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir ; Bir gazada AllahIN ELÇİSİ (S.A.S ) ile beraberdik. Hz. PEYGAMBERe batı tarafından ve üzerlerinde yün elbiseler bulunan bir kavim geldi. Onlar kendisine bir tepenin yanında kavuşmuşlardı. Onlar ayakta , Hz. PEYGAMBER ise oturuyordu. İçimden bir ses bana dediki ; " Şunların yanına git de onlarla PEYGAMBERİN arasında dur! Ona bir baskın yapmasınlar!" Sonra (kendi kendime) onlarla bir sır konuşur, dedim ve yanlarına vararak onlarla Hz. PEYGAMBER"in arasında durdum (ve o konuşmalardan ) dört kelime belledim, bunları elimle de sayarım, (Hz. PEYGAMBER onlara şöyle diyordu) ;

Sizler ( araplar ) Arap yarımadasına gaza edeceksiniz. Allah onu size fethedecektir. Sonra İran"a gaza edeceksiniz. Allah orasını da size fethedecektir. Sonra sizler ( Osmanlı Türkleri ) bizansla gaza edeceksiniz. Allah ırasubu sşze fethedecektir. Sonra yinesiz ( Osmanlı Türkleri ) Deccala gaza edeceksiniz. Allah onuda fethedecektir." Bunun ğzerşbe Nafş " ya Cabir! Biz Bizans ( toprakları ) fethedilmedikçe Deccalın çıkacağını zannetmiyoruz dedi"

Amir b. Avr"ın rivayet ettiğine göre ; Hz. PEYGAMBER (S.A.S) şöyle buyurmuşlardır : "Sizler (rumlarla olan) en uzak sınır boylarında (mesela) Bevla da düşmana karşı nöbet tutmadıkça kıyamet kopmayacaktır" ; Ondan sonra Hz. PEYGAMBER

- "Ey Ali! Ey Ali! Ey Ali!" diye seslendi. Hz. Ali,

- "Anam babam sana feda olsun Ey AllahIN ELÇİSİ (buyurunuz)" dedi . Bundan sonra Hz. PEYGAMBER şöyle buyurdu ;

"Sizler Rumlarla mutlaka çarpışırsınız! Ne varki sizden sonra " İslamın yüz akı" bir ordu ( OSMANLI ) gelir ve Rumlarla, asıl onlar çarpışır. Onlar öyle kimselerdirki ; Allah yolunda olmaktan ve bir kınayanın kınaması ve nede dedikodusundanhiç korkmazlar. İşte onlar tesbih ve tekbir sesleri ile İstanbulu fethederler. Ordanda daha önce hiç bir yerden alamadıkları miktarda öyle çok ganimetler elde ederler. Onlar bu ganimetleri aralarında kalkanları ölçek yaparak taksim ederler.

Kostantiniyye (İstanbul) mutlaka fetholunacaktır Onu fetheden kumandan ne ulu kumandan , onun askerleri ise ah ne iyi askerlerdir.

İstanbulu ; Allahın evliyaları ( dostları ) olan kavimlere Allah nasip edecektir. Artık Allah onlara bir daha ölüm , hastalık , bela ve musibet yüzü göstermeyecektir. ( el-Fiten )

İstanbulu fetheden zatın adı da benimki gibi Muhammed olacaktır ( el-Fiten ) ( Mehmet ismi Muhammed isminin Türkçe yazılışıdır )

Nefsim elinde olan Allah"a yemin ederinki ; yılanın sıkışıp hücresine girdiği gibi , imanda sıkışacak ve sonunda şu iki mescide ( mekke ve Medineye ) çekilecektir... Bu sırada AHHALta öfkelenir, kılıncıyla onlara darbe ve mızrağı ile onlara hucum eder. ( Abdullah b. amra ; "Ey Abdullah Allahın kılıncı ve mızrağından maksat nedir? diye soruldu o da : émümin kullarunun kılıncı ve oku olmalıdır!" dedi). Artık bundan sonra Rumların hepsi helak olur. Sonra bu (TÜRKLER) Rum ülkelerine alırlar, onların bütün kalelerini ve şehirlerini tekbir ve tehlil sesleri ile ele geçirirler. En sonunda Heraklenin şehrine (İSTANBUL) gelirler ve Halici karşılarında (bir çarşaf gibi ) yayılmış olarak bulurlar. Daha sonra orayı (istanbulu) tekbir ve tehlil getirerek gth ederler. Onlar kükreyen tekbir sesleriyle öyle hucum ederlerki, surların bir tarafı düşer, sonra bir kere daha (ufukları dolduran ) tekbir sesleri ile hucum ederler bu defa surların diğer kısmı düşer. Ne varki surların denize bakan (haliç) kısmı düşmez. Bundan sonra onlar ROMAya yürürler ve orasınıda tekbir sesleri ile elegeçirirler. İstanbuldan öyle çok ganimet alırlarki onlar o gün ganimetleri (altınları) sayarak değil, ölçek , ölçek taksim ederler" (el-Fiten)

"Allah müminlerin (ordusu)na İstanbul ve Romayı tesbih ve tekbir sesleri ile fethini nasin etmedikçe kıyamet kopmayacaktır ( Amr. b Avf)

"Mülk ve bir diğer ifadeye göre hilafet, taki kırmızı benizli , sanki yüzleri örs üstünde döğülmüş , derilerle kılıflı , sağlam kişiler olan (TÜRKLER ) bu ululukta (hilafette) onlara üstünlük sağlayıncaya kadar , mutlaka benim torunlarımın elinde olacaktır. (Bundan sonra hilafet artık TÜRKlere geçmiş olur) (el-Hamevi)

"TÜRK dilini mutlaka öğreniniz. Zira mülk ve saltanat uzun süre onların ellerinde olacaktır" ( el-Kaşgari ,Divan-ı Luğat et-Türk )

"Ümmetimin emirliğine (yani hilafete) en sonunda Kantura Oğulları (TÜRKLER) sahip olacaklardır."

TÜRKLERİN ALİMLER TARAFINDAN TASVİRİ

Çevrenin insanlarına tesiri hususunda TÜRKülkelerinden daha kuvvetli tesir eden başka bir ülke duymadık onlar, öyle şeylerdir ki , devletlerini , atlarını , hülasa orda yaşayan her şeyi TÜRKleştirir ve TÜRKE has bir şekle sokarlar ( el cahiz)

Türkler ; çokluk , cesaret , kahramanlık gibi özellikleri ile diğer milletlerden ayrılırlar. onların yüzleri geniş, burunları yassı bilekleri kalındır. Öfkeli , et yemeye çok düşkünlerdi. Yürümekten bıktıklarını sandığın zaman yeni yürümeye başlamış gibiat koşturduklarını , dağların başlarına tırmandıklarını görürsün. Onlar büyük gayret ve himmet sahibi kimselerdir. Onlardan biri köle olduğu zaman dahi, efendisinin askerlerine kumandan olmakla yetinmez belki efendisinin yerine geçmek ister. Nitekim nların bu özelliklerine işaret eden Hz. Peygamber , " TÜRKler size dokunmadıkça sizde TÜRKlere dokunmayınız!" buyurmuşlardır ( el-Kazvini )

BIR BASKA SAYFADA

http://www.gencsau.com/forum/peygamber-efendimizin-turkler-hakkinda-hadisler-t29757.0.html

Hz. Muhammed’in (s.a.v) Türkleri Değerlendirdiği Sözleri

/Ali Akkoç

Değerli okurlarım Hazreti Muhammed Türkleri değerlendiren yani Türkleri tanıtan sözlerde söylemiştir. Bu onun Türkler İslam olmadan önce söylediği sözleri olduğuna göre Hz. Muhammed Türkleri tanrı vergisi bilgilerine göre değerlendirmiştir. Bu sözlü hadisler hakkında en kestirme bilgileri Türk Tarihi Dergisinde Doç. Dr. Zekeriye Kitapçı’nın yazısında görebiliriz. Bu yazıda verilen ifadeler şöyledir:

Kaşgari hadislerin değerlendirilmesi

Bu alimler arasında Türk alimi Mahmud el-Kaşgari’ye yer vermemiz gerekmektedir. Kaşgari’nin rivayet ettiği ve Türklerin haşmet ve ikballerini çok heyecanlı bir şekilde dile getiren bu hadisler ve yorumlarını bir çırpıda silip atmaktansa, bu açıdan değerlendirmemiz konuya herhalde daha gerçekçi bir yoldan yaklaşmak olacaktır.

Bu cümleden olmak üzere Ulu Önder Atatürk gibi Türk olmanın gurur ve şuurunu iliklerine kadar duyan ve hisseden Kaşgari, meşhur eseri “Divan-i Lügat’i Türk’de Türklerle ilgili olan hadislerden iki tanesini belirtmiştir. Hatta bunlardan biri hadis literatüründe “kudsi hadis” dediğimiz manası Allah’tan ve sözü Hz. Peygamberden gelen hadisler cinsindedir. Söz konusu hadisi kudsinin muttasıl bir senedle rivayet ettiği metni şöyledir:

“Hz. Peygamber’den rivayet edildiğine göre; aziz ve celil olan Allah buyurur ki, benim bir ordum vardır, adını Türk koydum ve onları doğu ülkelerine yerleştirdim. Herhangi bir kavme öfkelendiğim zaman Türkleri onların başına musallat ederim.”

Kaşgari’nin Türklerle ilgili naklettiği bir diğer hadisin metni ise şudur:

“Hz. Peygamber kıyamet alametlerinin ve ahir zaman kargaşalıklarını ve Oğuz Türklerinin ortaya çıkışlarını anlattıktan sonra demiştir ki, Türk dilini (mutlaka) öğreniniz. Zira mülk ve saltanat uzun zaman onların elinde kalacaktır.”

Kaşgari’nin rivayet ettiği bu hadislerin isnad ve metinleri hakkında Usulü Hadis İlminin ortaya koyduğu kriterler açısından daha fazla münakaşa ve tenkid etmenin yeri herhalde burası değildir. Fakat şu kadarı da bir gerçektir ki, söz konusu doğruluğu hala münakaşa konusu ise de, zaman ve siyasi gelişmeler onların muhteva ve metinlerinin bir başka ifade ile müdafaa ettiği fikirlerin kesinlikle doğru olduğuna, batıya İslam dünyasına yönelmiştir. Cihangir Asya ordularının bir başka öncüleri olan Selçuklular, çok geçmeden Bağdat önlerinde, İslamın taht ve baht şehrinde görülmüşlerdir. Selçuklu Türkleri, İslam dünyasının üstüne kara bulutlar gibi çöken Şii Büvehi saltanatına son vermekle kalmadıkları gibi, başta Bağdat olmak üzere, İmparatorluğun daha ziyade Şii ağırlıklı şehirlerine Nizamiye Medreseleri’ni kurarak onların fikri manada da belini ve Sünni doktrinini de ihya etmişlerdir.

Buhari’nin Türkler hakkındaki hadisleri

Her ne kadar Türklerle ilgili hadislerin büyük bölümü yukarıda da işaret edildiği gibi, daha ziyade sonraki devirlerde bazıları tarafından şu veya bu maksatla uydurulmuş ise de, bunlar arasında doğruluğundan hiç bir zaman şüphe edilmemesi gereken hadisler de vardır. Bunların başında şüphesiz hadis ilminin gelmiş geçmiş en büyük otoritelerinden biri olan İmamı Buhari’nin, Sahih adındaki meşhur hadis kolleksiyonunda naklettiği hadisler gelmektedir. Daha ziyade Şeyhi’le-muhaddisin unvanıyla şöhret bulan büyük imam ve değerle alimin asıl adı Muhammed b. İsmail el Buhari el Cufi’dir.

Uzun tarihi seyri içinde büyük ölçüde Türk nüfuz ve hakimiyeti altında kalmış olan ve hatta İslami fetihler sırasında dahi Türk soyuna bağlı hükümdar aileleri tarafından idare edilen Buhari’nin Türklerle ilgili hadisleri nakletmesinde muhtemelen Türk çevrelerinde dünyaya gelmiş ve buralarda yetişmiş olmasının da büyük tesirleri olsa gerektir. Hatta onun Türk soyundan geldiğini söyleyen Buhari, Türklerle ilgili hadisleri, meşhur eserinde “Siyer ve Cihad Kitabı” adını verdiği genel bölümünde ve “Türklerle Savaş” başlığı altında özel bir bölümde toplamıştır. Bunun yanısıra muhteva itibarı ile birbirine çok yakın olan bir diğer hadisi de “Çarık Giyenlerle Savaş” bölümünde bize nakletmektedir. Sözler ve metin itibarı ile birbirlerine çok yakın olan bu hadislerden biz burada sadece sahabeden Amr b. Tağlib ve Ebu Hüreyre kanalı ve müstakil senedlerle bize kadar gelen hadisleri açıklamakla yetineceğiz.

Amr b. Tağlib’in müstakil senedle Hz. Peygamberden rivayet ettiği hadisin metni şudur:

“Amr b. Tağlib’den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber buyurmuştur ki; Kıyamet kopmasının şartlarından (biri de, sizlerin kıldan çarıklar giyen bir kavim olan (Türkler)le harbetmemizdir. Yine kıyamet kopmasının şartlarından bir (diğeri de) sizlerin yuvarlak yüzlü öyle ki, yüzleri (örs üstünde döğülmüş ve) üzeri derilerle kaplanmış (sağlam) kalkanlar gibi bir kavim (olan Türklerle) çarpışmanızdır.”

Buhari’nin Türklerle ilgili bir hadisi de yine muttasıl bir senedle büyük sahabe tarafından nakledilmiştir. Bu hadis de şudur;

“Ebu Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Hz. Hz. Peygamber buyurmuştur ki; Sizler küçük çekik gözlü, kırmızı benizli, yatık burunlu, çehreleri sanki (örs üstünde döğülmüş ve ) üzeri derilerle kaplanmış (sağlam) kalkanlar gibi bir kavim olan Türklerle çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Yine sizler, kıldan çarık (ve çoraplar) giyen bir kavimle (Türk) çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır.”

Müslim’in Türkler hakkındaki hadisleri

Türklerle ilgili hadisler, sadece Buhari değil, hadis ilminin Buhari’den sonra en büyük otoritelerinden İmamı Müslim tarafından da açıklanmıştır. Asıl adı, Müslim b. el-Haccac el-Kuşeyri olan bu değerli alim Nişabur’da dünyaya gelmiştir. (Doğ. 817-Öl. 875) İmamı Buhari’ye karşı aşırı derecede saygı ve bağlılığı ile tanınmıştır.

Büyük İmam daha ziyade “Sahihu Müslim” adı ile İsllam dünyasında hürmet ve itibar gören meşhur eserinde, Türkler hakkındaki hadisleri “Kargaşalıklar ve Kıyametler Alametleri Kitabı” adını verdiği çok geniş ve genel bir bölümde toplamıştır. Daha ziyade Ebu Hüreyre kanalı ile bize kadar ulaşan bu hadislerin sayısı beş kadardır. Hadisler gerek söz gerekse muhteva itibarı ile birbirlerine çok yakın ifadelerle nakledilmiştir. Müslim’in naklettiği bu hadislerin Buhari’deki hadislerle metin bakımından çok benzer olduğu gözden kaçmamaktadır. Demek oluyor ki, her iki imam da bu hadisleri bir ömür boyu çok büyük bir titizlik hatta meşakatle hazırladıkları kitaplarında tam bir gönül rahatlığı ile kaydetmiştir..(*)
Daha fazlası »
10:57 tarihinde HeroTurk tarafından yazıldı.

İnsan vav şeklinde doğar, doğrulunca kendini elif sanar. İnsan hayatı boyunca hep iki büklüm yaşar, oysa en doğru olduğu gün ölür. Allah’a kulluğun manası vav’dadır, elif uluhiyetin ve ehadiyetin simgesidir. O yüzden Lafz-ı ilahi elifle başlar. Elif kainatın anahtarı ise vav kainatın kendisidir. Rabbimiz bizim her zaman vav gibi mütevazı olmamızı ister. Vav Harfi, Allah’ın Vahid ismini ve birliğini simgeler. Vav harfi, Ebced hesabında 6 rakamına denktir, imanın 6 şartını temsil ettiği söylenir. Harfi med olduğu gibi, kasem harfidir. Aynı zamanda, iki cümleyi veya özneyi bağlayan bağlaçtır.  Ulu Cami’nin her duvarında Vav harfi yazılıdır. Halk arasında bir inanışa göre Hızır Aleyhisselam’ın bu vav harfinin önünde namaz kıldığı rivayet edilir. Vav harfi, Tezhib sanatı ile süslenmiş ve ucuna Lale motifi işlenmiştir. Lale süsleme sanatında Allah’ı c.c. simgeler. Vav harfi, Vahidiyet, Vahdaniyeti ihtiva etmesi yönüyle de Allah’ın birliğini anlatır. Vav harfi ile başlayan kelimelere dikkat edildiğinde hepsi sorumluluk gerektiren işlerdir. Bu meslekler ve işler; ”Vali, Vezir, Veli, Vekil, Varis, Vasi, Valide, Vaad etmek vb.”Bursa Ulu Camiinde yer alan ve duvarda asılı olan yedi vav hattının sırrı şu şekilde anlatılır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s) şu şekilde buyurmuştur. “Yedi vavdan sakınınız, ihtiyaç olmadığı halde vavların işaret ettiği mesleklere yönelmeyiniz.”  Bursa Ulu Camiinin batı cephesinde günümüzde hanımların namaz kıldığı yerin batı duvarında çok değişik bir şekilde işlenmiş büyük celi sülüt dört tane Vav harfi dikkat çekmektedir. İttaku’l – vâvat. Bu önemli bir nasihattir. Allah Resülü (s.a.s) bizleri sorumluluğu olan şeylerden sakınma noktasında uyarıyor ve “Vavlardan sakının, çekinin” diyor. Örneğin, Vali olmak, veli olmak, varis olmak, vekil olmak, vezir olmak, vakıf malını değerlendirmek, vallahu yemininde bulunmak vazifeleri yerine getirirken hassas olmamız ölçülü davranmamızı tavsiye edilmektedir. İnsan dünyaya vav şeklinde gelir, doğrulunca insan kendini elif sanır. İnsan hep iki büklüm yaşar, oysa en doğru olduğu gün öldüğü gündür. Kulluğun bütün manası vavdadır, elif ise uluhiyetin ve ehadiyetin simgesidir. O yüzden Lafz-ı ilahi yani Allah’ın sözü elifle başlar. Elif cümle kainatın anahtarıdır, vav kainatın ta kendisidir. Yüce Rabbimiz yarattığı kullarının vav gibi mütevazı olmasını ister. Hz. Musa dal olmuştur ama Firavun gözünü Elifliğe dikmiştir. Hz. İbrahim ateşte vav olmuştur, Nemrut ise bizzat ateşe odun olmuştur. Hz. Yunus, vav olmuş ve balığın karnında ancak kurtulabilmiştir. İnsan iki büklüm olunca rahat eder anne karnında. Yatarken bile iki büklüm oluruz. Vavın elifle münasebeti ne kadar iyiyse ne kadar uyumluysa, kainatın dengesi de o kadar düzgün ve iyi olur. Kim kimi önce hatırlarsa evvel o ona koşar. Kainatta tüm cisimler boşlukta dönerken insan boşlukta kalmamış, Yaradan Rabbi insanı imanla doldurmuştur. Evvelde elifti kainat, bir ilahi nefesle ahirde vav olur.
  Manayı bilmeyenler hiçbir zaman vav diyemez her zaman vay der. Buna anlamca vaveyla denir. Yani vav olamadıkları için feryad edenlerin haline vaveyla denir. Elif bir ağaç ise insan onun dalıdır. Azrail budadıkça nefesleri daha gür çıkar insanların sesleri. Her insan dal olur ve o ağaçtan eliften beslenir. İnsan en sonunda Vav olur ve o ağacın gölgesine sığınır.Ve insana seslenir elif, hem dal ol, hem vav ol der. ”Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridir. İyiliği emrederler; kötülüğe engel olurlar. Namaz kılarlar, zekat verirler.”  Resulüne itaat ederler. İşte Allah bu insanlara rahmet edecektir. Şüphesiz güçlüdür, hakimdir O. “Başkasının önünde eğilmek ne zordur. Birilerinin emri altına girmek ne kadar ağırdır. Krallara boyun eğmemiş insan görmediği bir varlığa mı itaat edecektir? İnsan kendinin bile farkında değildir iki lam birbirine sarılıp kainatı ayakta tutan sütunlar gibi durmuştur elifin ardında, kainatın gezegenleri yuvarlanıp son harf misali peşinden giderken, insan yolculukta geri kalmanın acısını ne zaman anlayacaktır. Zordadır insan sığınacak yeri yoktur. Evrene ve seslere kulak verenler duyar yeniden o kutlu çağrıyı ”Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Rablerine kavuşacak ve O’na döneceklerini umanlar ve  Allah’a gerçek saygı gösterenlerden başkasına namaz elbette ağır gelir.” Sonra çağırır insanı, belki cennet kokusunu duyurmak içindir bu davet, belki kendi yanına çağırıyordur. “Secde et, yaklaş!” Eğil bana ve ben senin başını göklere erdireyim, yıldızları ayağına sereyim, sana gezmekle bitiremeyeceğin cennetler, sayamayacağın nimetler vereyim. Secde et, vav ol…
Daha fazlası »
14:44 tarihinde HeroTurk tarafından yazıldı.



Dijital Gazetecilik olarak bilinen ve kişilerin hikayelerini bir araya toplamasını ve hikaye oluşturabilmesini sağlayan Storify, Sosyal Medyâ da tutulan ve kendini sevdiren girişimlerden. 2013 Eylülünde Livefyre tarafından satın alınan girişim, kuruluş manifestolarında amaçlarını; insanların seslerini yükseltebilmelerini sağlamak, aradaki bağı oluşturmak ve bir anlam kazandırmak olarak ifade etmekte ve insanların seslerini yükseltebilmesi için Storify’in güçlü bir araç olduğunu dile getirmekte. Şu ana kadar 2 ödül kazanan Storify kullanıcı ağını da giderek genişletmekte. Kişilerin kendi hikayelerini oluşturabilmelerini sağlayan uygulama bu konuda oldukça sade bir arayüze sahip. Uygulamanın kullanım olarakda bir hayli rahat olması gelişmesindeki büyük etkenlerden diyebiliriz. Çek - Bırak özelliğiyle çalışan Storify sadece Twitter değil, aynı zamanda Google, Flick-r, Facebook, Instagram ve daha pek çok sosyal medya ağıyla beraber harici sitelerede hikayelerinizde yer verebilmektedir. Yani kişisel blog veya haber sitelerinde yer alan haberlerinde bağlantılarını hikayelerinize ekleme imkanı sağlamaktadır. Storify ile oluşturduğunuz hikayeleri oldukça hızlı bir şekilde sosyal ağlar üzerinden paylaşabilirsiniz. Storify, hikayeler üzerinden yorum, tweet ve  retweet’e olanak tanıması hikaye oluşturan kişi ve bunları takip eden kişiler arasındaki iletişimi kolaylaştırabiliyor. Arap Baharı veya Wall Street’ı İşgal Et eylemlerinde oldukça aktif ve hızlı kullanılan uygulama, oldukça güzel birde editöre sahip. Editör aracılığıyla hikayelerinizde vurgulamak istediğiniz yerleri daha rahat öne çıkarabilirsiniz. Uygulama’ya, Twitter’ın yanı sıra Facebook hesabınız ilede giriş yapabilirsiniz. ( | @)

2 Milyondan fazla kullanıcıya sahip olan Manage Flitter, ilginç bir geçmişe sahip. Manage Twitter olarak faaliyete başlayan uygulama, daha sonraları çeşitli davalar ile karşılaşmış ve adını Manage Flitter olarak değiştirmiştir. Twitter’ın en iyi profil optimize imkanı sağlayan uygulamalarından biri olarak bilinen Manage Flitter hali hazırda ücretli ve ücretsiz olarak yolculuğuna devam etmektedir. Uygulama şu ana kadar 4 büyük ödül kazanmıştır. Filtreleme sistemi rakiplerine göre oldukça ileri düzeyde ve kullanıcılarına çok farklı seçeneklerde takipçi analizi sunabilmektedir. Twitter’ın en bilindik raconlarından olan ve popüler olma yolunda ciddi bir basamak gibi duran - takip edeni takip ederim- olayını çok daha pratik bir şekilde kullanıcılarına sunabilen Manage Flitter bunun yanı sıra, profil resmi olmayan kullanıcıları, Türkçe konuşmayan veya Türk olmayan kullanıcıları, son 30 Gün içinde hiçbir twit atmayan kullanıcıları, sizden daha az takipçiye ve daha çok takipçiye sahip olan kullanıcıları, atmış olduğu twitleri çok kullanıcı tarafından reetwet edilen, favorilere alınan ve yine tam tersi olarak atmış olduğu twitleri az tepki alan kullanıcıları, sürekli twit atan geveze ve az twit atan sessiz kullanıcıların analizini yaparak sizlere sunabiliyor. Ücretsiz olarak tüm bu filtreleme sisteminden faydalanabiliyorsunuz, yalnız bunun için günlük limitlere sahipsiniz. Manage Flitter twitter hesabını takip ederek, twit atarak günlük limitinizi yükseltebilirsiniz. Uygulamada Business ve Pro olmak üzere iki farklı ücretli üyelik sistemi mevcut. Pro üyelikte, herhangi bir limit bulunmamaktadır. 1 Hesap yönetimi 12 $, 5 Hesap yönetimi 24 $ vs.. şeklinde bir ücretlendirmeye sahiptir. Business üyelikse, adından da anlaşılacağı üzere kurumlar ve şirketler için tasarlanan üye grubudur. ( | @)

İlk olarak Twitter uygulaması olarak ortaya çıkan Klout, zamanla popülerliğini artırmış ve sonraları Facebook, Google+, LinkedIn, Foursquare ve Instagram gibi yaygın Sosyal Ağ’larıda içine alarak genişlemeye devam etmiştir. Kolut, Sosyal Ağlar üzerinde çeşitli ölçümlerinizi yapan, hangi kelimeleri daha çok kullandığınızı, hangi kelimelerin daha çok etkilediğini tespit etmeye yarayan bir uygulamadır. Uygulama, sisteme kayıtlı olan her kullanıcıya bir puan atayarak bu puanlar üzerinden işlem görüyor. Sosyal Medyâ da ne kadar aktifseniz, o kadar çok puana sahipsiniz demektir. Yani sadece Twitter ile sınırlı kalmayarak, Klout’a bağlayacağınız her bir farklı Sosyal Ağ hesabınız, sizin için artı bir Klout puanı olarak geri dönüş oluyor. Youtube videolarınızdaki beğenilerin, Facebook hesabınızdaki yorumların veya atmış olduğunuz Twit/lere karşı almış olduğunuz tepkilerin hepsi Klout tarafından hesaplanıyor ve profilinize yansıtılıyor. Şu ana kadar uyguladığı pek çok yöntem, kısa sürede benimsenen ve hızla kabul gören Klout pek çok firmayla anlaşmalar düzenleyerek, Klout Puanı yüksek kişilere öncelk tanıyabiliyor. Örneğin piyasaya yeni çıkacak olan bir ürün, ilk olarak Klout puanı yüksek kişilere sunulabiliyor. Audi, Microsoft vb. pek çok firma, Klout puanı yüksek kişilere öncelik tanıyabiliyor. Tabi Klout sistemini, sadece Puan’dan ibaret görmek, sanırım biraz hatalı olur. Yani kaç puan alıyorum acaba diyerek sisteme kaydolup sonrasında ayrılmak bir yana, Klout’un sunmuş olduğu ayrıcalıkları tanımak ve bunları kullanmak diğer bir yanda hesabınıza katkı sağlayabilir. Keza, çeşitli çevreler ile olan iletişiminizi Klout aracılığıyla güçlendirebilir, rakiplerin yöntemlerini öğrenebilir ve Sosyal Medyâdaki duruşunuzu çok daha güçlendirebilirsiniz.  ( | @)

Özellikle Twitter üzerinde bir hayli kullanıcı kitlesine sahip olan Hoot Suite, birden fazla hesabınızı tek bir panelden yönetme imkanı sunuyor. Uygulama ile, Twitter, Facebook, Google+, LinkedIn, foursquare, Wordpress ve Mixi üzerindeki hesaplarınızıda aynı panel üzerinden yönetebilirsiniz. Hoout Suite üzerinde yönetmek istediğiniz hesaplarınızın tümüne, kısıtlamalar verebilmek mümkün. Örneğin uygulama üzerine ekleyeceğiniz Twitter hesabınızda, sadece Mentions’ların görünmesini harici hiçbir alanın görüntülenmesini istemiyorsanız, Add Stream sekmesinden sadece Mentions düğmesini işaretleyerek bunu gerçekleştirebilirsiniz. Kendinize ait panelinizi istediğiniz gibi kişiselleştirebilir, farklı temalar kullanabilir, vereceğiniz koordinatlar doğrultusunda belirli vakitlerde, uygulamanın sizin yerinize twit atmasını sağlayabilirsiniz. Uygulama üzerinde detaylı Raporlama seçeneği mevcut. Keza bu alana çeşitli dış bağlantılar ekleyerek, raporlama olayını daha da genişletebilirsiniz. Fakat bu özellik henüz ücretsiz üyeliklere sunulmuş değil. Uygulama üzerinden farklı kişileri takip edebilir, farklı sekmeler aracılığıyla istediğiniz kullanıcıyı görebilirsiniz. Takip et - Takibi bırak gibi işlemlerin yanı sıra, direk mesaj atabilir, gelen mesajları görebilirsiniz. Hoot Suite uygulamasını sadece webden değil, aynı zamanda masaüstü uygulamasıyla, evden, android ve ios uygulamalarıyla cepten veya tabletten vs.. her yerden sorunsuzca kullanabilirsiniz. Hoot Suite kendi uygulama mağazındaki uygulamalar ile Youtube, Flick-r, SalesForce, Instagram, Mailchimp, EverNOTE, Stumpleupon, Reddit, Vimeo, Blogger ve daha onlarca platform ile entegre edilebiliyor. Fakat bu uygulamaların bir kısmı ücretli, bir kısmı ücretsiz.  ( | @)

Twitter uygulamaları içersinde belki adı en fazla duyulan, en çok haberlere düşen uygulama diyebiliriz TweetDeck için. Bu uygulamayla beraber Twitter üzerindeki pek çok farklı kullanıcı hesabını tek bir panel üzerinden yönetebilir, dilediğiniz her türlü değişikliği panel üzerinden yapabilirsiniz. Oldukça sade bir yapısı olan TweetDeck, karmaşadan uzak pratik bir arayüze sahip. Uygulamayı farklı platformlar üzerinden de kullanabilirsiniz. İsterseniz uygulama adresinden gerekli yazılımı sağlayarak Masaüstü bilgisayarınıza kurabilir, isterseniz Chrome Tarayıcınıza uygulama olarak ekleyebilirsiniz. TweetDeck’e başlayabilmek için lazım olan tek şey bir mail adresi. Ardından belirleyeceğiniz bir şifre ile uygulamaya giriş yapabilirsiniz. Uygulama ekranı yeni giriş yapan kullanıcılar için ayrı sütunlar halinde sıralanıyor. Bu sütunları yine kendi zevkinize göre düzenleyebilirsiniz. Panele istediğiniz sütunları ekleyebilir, istediğiniz sütunları üst tarafta yer alan seçeneklerden (Remove) kaldırabilirsiniz. Uygulama üzerinde aynı zamanda filtreleme özelliği de bulunmaktadır. Görünmesini istemediğiniz kelimeleri Ayarlar menüsünden filtreleyebilrsiniz. TweetDeck uygulaması için şunu özelikle belirtmek isterim, CW ile ilgili yapılacak hashtag çalışmaları için yüksek takipçi hesabına sahip arkadaşlar TweetDeck uygulamasını kullanabilir bu sayede gayet hızlı ve pratik olarak, daha fazla kullanıcı tarafından tepki alabilirler. TweetDeck’in bir başka getiriside, Deck grubu olarak bilinen ve yüksek takipçi oranına sahip kullanıcıların veya sahip olmak isteyen kullanıcıların birbirleri arasında yaptığı RT/Fav olayını sağlaması ve bu şekilde kişilerin twitter profillerini daha popüler hale getirmelerine yardımcı olmalarıdır. Kısacası TweetDeck, birden fazla kullanıcı hesabı olan arkadaşlar için muhakkak denemelerini tavsiye ettiğim bir uygulamadır.  ( | @)


Düzgün ve temiz bir Twitter profili için açıkcası pek çok uygulama bulunmakta. Manage Flitter, Refollow vs. bunlardan ikisi ve listemizde. Fakat herhangi birinde olan özellik, bir diğerinde bulunmadığı için Twitter profillerinde ihtiyaç duyulmakta. Tweepi’de genel olarak Refollow, Manage Flitter benzeri bir işlev görmekte. Yani sizin takip ettiğiniz halde sizi takip etmeyen veya sizi takip ettiği halde sizin takip etmediğiniz kullanıcıları
basit ve sade bir arayüzde ekrana yansıtabiliyor. Tweepi tüm bunların yanı sıra toplu takip yapma veya toplu takip bırakma işlevide görebiliyor. Uygulama sitesinde bulunan Dashboard menüsüne tıklayarak, karşınıza çıkan ekranda Follow Followers menüsünü seçebilir ardından takipçilerini toplu halde takip etmek istediğiniz kişinin kullanıcı adını girerek bu işlemi gerçekleştirebilirsiniz. Sayfanın sağ altından bulunan 20 sayısını, 40 yaparak ana ekranda görülecek olan kullanıcı sayısınıda yükseltebilirsiniz. Follow Followers menüsünün bulunduğu alanda yer alan Flush sekmesiyle sizi takip etmeyenler kullanıcılarıda toplu halde takip etmeyi bırakabilirsiniz. Oldukça pratik ve basit bir sistem. Yalnız daha önce belirttiğimiz gibi, toplu yapılan işlemler Twitter’ın sevmediği işlemlerden biri. Hesabınız askıya alınabilir ve engellemelerle uğraşabilirsiniz. Bu yüzden gündelik sınırları aşmamaya dikkat edin. Tweepi, takip ettiğiniz kişilere dair bazı profil bilgilerinide yine aynı işlem ekranında sizlere analiz edebiliyor. Lokasyon/Konum bilgileri, en son twit attığı zaman, takip ettiği kişi ve takipçi sayısı gibi bilgileri yine bu ekrandan görebilir, aynı sayfa üzerinden görünen kullanıcılara twit ve dm atabilirsiniz. Kısacası Tweepi, oldukça basit kullanımıyla rakipleri yanında güzel bir alternatif. ( | @)


Paper, adından da anlaşılacağı üzere Sosyal Medya eksenli bir gazete uygulaması.
Dijital Gazeteciliğin iyice yaygınlaşmaya başlaması bu konuda girişimcileri harekete geçirmiş ve daha önce benzeri pek çok uygulama kullanıcılara sunulmuştu. Fakat Paper, kendinden önceki benzer uygulamaların arasından sıyrılarak bugün Sosyal Medya’nın en göze çarpan uygulamalarından biri oldu diyebiliriz. Uygulama ücretli ve ücretsiz olarak iki farklı üyelik sunmakta. Gazetenizi haftalık ve günlük olarak farklı şekillerde düzenleyebilir, ister çeşitli gazetelerden istersenizde sadece seçmiş olduğunuz konulardan oluşan tek sayfalık Dijital Gazetenize sahip olabilirsiniz. Paper uygulamasını kullanarak oluşturacağınız gazetenize, RSS Beslemelerinden, Google+, Facebook ve Twitter üzerinde yapılan açık paylaşımlardan veya Youtube kanllarından videolar ekleyebilirsiniz. Birden fazla etiket veya kanal ekleyebilir veya sadece belirli kişilerin yapmış olduğu paylaşımları uygulama üzerinde görebilirsiniz. Örneğin, Cyber Warrior ile ilgili bir gazete oluşturacaksınız veya Akıncılar ile ilgilii ve bu gazetede sadece belirli kullanıcıları değil bu içeriğe sahip tüm paylaşımları görüntülemek istiyorsanız, Youtube, Google+, Facebook ve Twitter üzerinde paylaşılan ’Akıncılar’ içeriğine sahip her türlü resim, video ve içerik günlük olarak gazetenizde listelenebiliyor. Bunun için sadece etiketi eklemeniz kâfi. Bunun yanı sıra, istediğiniz web sitelerin RSS Beslemelerini de kullanarak, yine o alanlarda yapılacak olan paylaşımları sayfanıza eklemeniz mümkün. Paper uygulamasını sadece belirli kişilerin yapmış olduğu paylaşımları görüntülemek içinde kullanabilirsiniz. Bunun için uygulamaya en fazla 25 kullanıcı ekleyebiliyorsunuz. Yani gazetenizde sadece seçmiş olduğunuz bu 25 kişinin paylaşımları görüntülenebiliyor. Tabi bu sayı isteğiniz oranında değişiyor. Paper.li tüm bunların yanı sıra gazete üzerinde gösterilen twit/leri, bu twit/lere ekli video veya resimleri görüntüleyebilmeniz için sizi başka bir uzantıya göndermiyor, aynı sayfa üzerinde tüm materyalleri görebilmenizi sağlayabiliyor. ( | @)

Takipçi analiz uygulaması olan Refollow, yukarıda bahsettiğimiz Manage Flitter ile pek çok ortak noktaya sahip. Takip ettiğiniz kişileri ve sizi takip edenleri görebildiğiniz uygulama aynı zamanda sizi takip eden kullanıcılarında bağlantıda olduğu kişileri size listeleyebiliyor. Refollow ücretsiz olarak pek çok işlem sunmaktadır. Twitter analiz uygulamaları arasında en çok kullanılan uygulamaların başında gelmektedir.. İlgi alanlarını filtreleyerek, sizinle aynı ilgi alanlarına sahip kişileri bulmanıza yardımcı olabilir. Sizi takip eden kullanıcıların atmış oldukları twit sayılarına, takipçi ve takip ettikleri kişi sayılarına göre filtreleme yapabilir, istediğiniz kullanıcıyı bloklayabilir veya unfollow yapabilirsiniz. Profilinizden bahseden kullanıcıları görebilir, sadece belirli bir profili takip eden kişilerinde analizini yapabilirsiniz. Refollow kullanıcılarına aynı zamanda toplu işlem olanağıda sunmaktadır. Fakat bu işlem Twitter tarafından pek hoş karşılanmadığı için olumsuz durumlar çıkabilir ortaya. Tüm bunların yanı sıra, sizi takip eden kullanıcılar hakkında da detaylı analiz özelliği bulunmaktadır. Sizi takip eden kişilerin günde ortalama kaç twit attığı, takipçi ve takip ettiği kişi sayıları, twit listeleri vb. pek çok analizi de Refollow ile görebilmeniz mümkün. Kullanımı ilk etapda biraz karışık gibi görünsede, aslında çok daha pratik ve kolay bir kullanımı mevcut. Refollow daha çok, hızlı bir şekilde takipçi kazanmak isteyen kişi ve kurumlar tarafından kullanılıyor. Uygulama, tıpkı diğer uygulamalar gibi Ücretli bir üyelik sistemide sunuyor. Pro üyelik, 1 hesap için sınırsız kullanım izni sunarken 20 $, Business seçeneği 5 hesap karşılığı 50 $ ve Kurumsal hesaplar içinse 20 hesap karşlığı 150 $ şeklinde ücretlendirilmiş. Refollow ödemelerini sadece Paypal üzerinde kabul ediyor.  ( | @)

Twitter kullanıcılarını oldukça bunaltan nedenlerin başında, sürekli atılan twitler geliyor. Buffer uygulaması bu durumun önüne geçebilmek için sunulan bir uygulama. Diyelim ki çok sık twit atan kullanıcılardan birisiniz ve takipçilerinizin bundan sıkılarak takibi bırakmasını istemiyorsunuz. Tam olarak burada Buffer imdadınıza yetişiyor ve atacağınız twitleri çeşitli zaman aralıklarına bölerek sizin yerinize atabiliyor. Zamanlama olayınıda tabii kendine göre değil, sizin direktiflerinize göre uyguluyor. Bir başka örnek, gece vakti aklınıza birşey geldi fakat o an aktiflik sayısının az olduğunu düşünüyorsunuz, twit’iniz istediğiniz başka bir vakit gönderebilmesi için Buffer’a vereceğiniz talimatla gönderebilirsiniz. Buffer aracılığıyla gönderilen paylaşımların sayısı an itibariyle 1.000.000’u aşmış durumda. Android tabanlı bir cep telefonunuz varsa Buffer’ı uygulama olarak da indirip kurabilirsinz. Twitter’ın yanı sıra Facebook ve LinkedIn gibi Sosyal Ağlarında yönetilebildiği uygulama, tek bir panelden pek çok işlem yapmanıza olanak sağlıyor. Hesaplarınızdan paylaşılan URL’leri otomatik olarak kısaltmakla beraber, kendinize bir takım kurabilmenizi ve pek çok kişiye yönetim izni verebilmenizi sağlamaktadır. Ücretli ve Ücretsiz olarak iki farklı üyelik sistemi bulunan Buffer, ücretsiz üyeliklere günde 10 paylaşım sınırılaması getirmiş durumda. Eğer Sosyal Medya’yı çok sık kullanmıyorsanız 10 paylaşım hakkı yeterli olacaktır. Buffer çeşitli uygulamaların yanı sıra, Google Chrome tarayıcıları içinde bir uygulama sunmuş durumda. Sunulan bu uygulama sayesinde Buffer’ın pek çok ana özelliğine, tarayıcınıza eklenen ufak bir eklenti ile ulaşabiliyorsunuz. Örneğin sosyal mecralarda hoşunuza giden bir ileti gördünüz, o an hesabınıza girmek vs. durumlar ile uğraşmadan Chrome Eklentisi ile direk paylaşabiliyor veya paylaşılması için belirli bir zamana kadar erteleyebiliyorsunuz. Sonuç olarak Buffer farklı yapısıyla en iyi profil yönetim araçlarından biri diyebiliriz. ( | @)

2 Milyondan fazla kullanıcısıyla 120 ülkede aktif olarak kullanılan Add Me Fast, şu ana kadar 1.500.000.000’a yakın işlem görmüş bir uygulama. Twitter ile başlayan macerası, Youtube ve Facebook sayfalarıyla devam edegelmiş, hali hazırda pek çok kişi ve kurumun aktif olarak kullanmaya devam ettiği bir uygulama. Uygulama üzerinden Facebook Sayfa Beğeni / Sayfa Abonesi / Post ID Beğeni, Google+ Çerçevelere Ekleme, +1 Verdirme, Web Sitelere Organik Ziyaretçi, Youtube Videoları İzletme, Kanal Aboneliği Kazandırma ve Twitter Üzerinde Takipçi Artırma, Retweet ve Favori Yaptırma gibi çeşitli özelliklere sahiptir.  Uygulama Kredi karşlığı çalıışmakta. Örneğin siz uygulamanın ekrana yansıttığı kullanıcıları takip ettikçe kredi kazanıyor ve bu kredileri yukarıda örneklerini verdiğimiz şekilde kazanabiliyorsunuz. Tabi Add Me Fast uygulamasında kredi kazanmanın pek çok yolu bulunmakta, sadece twitter değil bunun yanı sıra Facebook ve Youtube üyeliklerinizi bağlamakta size Kredi olarak dönebiliyor. Sol Menü de bulunan Free Points sekmesine tıklayarak Kredi kazanmanın tüm yöntemlerini görebilirsiniz. Hangi sosyal ağ ile kredi kazanmak istiyorsanız, o hesabınızın işlem göreceği vakit açık ve aktif olması gerekmektedir. Aksi taktirde işlem yapamazsınız. Burda belirtilen yöntemler ile kazandığınız kredileri, yine sol tarafta bulunan Add Site/Page menüsünden istediğiniz şekilde harcayabilirsiniz. İsterseniz Youtube videolarınızın izlenme sayısını yükseltebilir, isterseniz Twitter takipçilerinizi çoğaltabilirsiniz. Add Me Fast hakkında arama motorlarında onlarca hile/bot veya hack yöntemleri anlatılmakta. Özellikle uygulama olarak size sunulan botları indirip kurmayın, keza hem kişisel güvenliğinizi tehlikeye atabilir hemde vaktinizi boşa harcayabilirsiniz. Bu yüzden özellikle belirtilen legal yollarda kredi yükseltmeye çalışabilirsiniz. ( | @)
Daha fazlası »

Bu sitede yayınlanan yazılar kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.Tüm hakları saklıdır.